Gözleri ile bakanlar renkleri,
Gönülleri ile bakanlar gerçekleri görür!
Ben senin mah yüzün, göreli afet
Her gece kıyamda, dururum çeri
Sinem’i yandırdın, beklerim ülfet
Ciğerime kan dolduran ey peri
Yüz çevirme benden, ey aşıkı dem
Senin için ağlamazsa ne için saklarım ben!
Gül cemalinden fer alan kuru didelerimi,
Ayrılığın pençesinde parçalansın bu beden;
Enkaz yapsın alev ruhum yaksın gönüllerimi.
Kâm alayım gül yüzlüden deyip içtim elinden,
Güller münzevi açar almaş ile şafak'ta,
Sunulmaya lâyıktır nurdan imâl tabak'ta,
Hakikatli bir aşkın doruğunu istersen,
Şevk ile uçman gerek tutunup da âfak'ta.
Ey gül vatanın nerde bilinmeyen bir yer mi?
Nâmütenâhi beden bir ömür boyu aktif,
Nefsim azdıran yakıt, keşke olsaydı pasif!
Elindeki kalburla güneş toplayan derviş
Sabah kurban kestiler bunlarda senin imiş
Kulübende canan yok, ekmek yok, peynirde yok
Yüzündeki bu huzur nereden zuhur etmiş
Gâh aş yerim, gâh çile, can sağlığıma medar
Nice hayâllerim var birbirine ilikli
Kimi havaya uçar, kimi hayata kitli
Ne büyük bir sermaye, harcamak pazar ister
Hayâle mahkum olan hakikatte kilitli
Ebedi bir uyku kapladı beni,
Salınıp götüren tabutmuş meğer,
Zannettim ki annem okşuyor beni;
Kefenmiş yüzüme dokunan meğer.
Gerçek geldi çattı ne karanlık yol,
Yaşasak Fizan'da Çin'de-
Kan'ı nutfe'ye bağlarız!
Canlar can taşır içinde,
Âtiye bakar ağlarız.
Bir ömür sevdana meftûn olduğum-
Hasta mısın rengi ruhsarın soldu!
Hayli cefâ dertli gamlı bulduğum,
Niçin bu hâl neden gözlerin doldu.
Çare inmez murad için her kalbe,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!