Bir kaç tokuşla yok olsun gözçanakların,
Hayalinle yaşadım ama
Sokak gibi ara ara,
Kimi kuytusuz,
Kimi sadece bir dokunuş saklarım.
Hatıralar sıralanınca
Yürek deşilmiş kazma, kürekle
Kazma; beyin değil sadece
Sandı ki içkiyle gün tutuşur erir, gider
Oysa yüreği tuvalette bir anlık zevk eder.
Durdurun beni,
Elimi yüzümü durdurun!
Son dakikaları verdim duvara ,
Acıdan gözümü kapatamıyorum.
Yalnız ellerim anlıyor, ıssız köşeleri
Sana döndüğümü
Düşün,
Rüyamdan çıkıp hep bir şarkıda
Bazen bir resimde
Ince bir gözyaşı gibi,
Düştüğümü düşün
Bu, düşünce askerinin çağrısı
Yol ağzında son bakışın ağrısı
Taşıracak çiçekleri yerinden kelebekler
Güreş edip konuşacak birbiriyle bilekler
Niyet okuyucu susan sesi
Bir duvar var,
Bakıp bakıp öksürür bana!
Tamda burdayım,
Yüzümde tokatların sustuğu bir yerde
Gerçekler çatlar yüzümde....
Benden akıp giden gözyaşı,
Bir akşam oldu önce,
Sızdı gözüme...
Vurdu kendini duvar,
Çivilerin gölgesine!
Beni bulmuyor mu sence?
Dışarıya baktım bir ara
Kanserim oldu
Kaçtı tadım
Ocakta çayım sıcaktı
Olmadı bardagında ki
Gibi durduğu
Bir yeşil elma yerken
Hanidir bende de düşünceler vardı
Bir elma ağacını devirir gibi yerken
Senle ilgiliydi bir elmanın yarısı
Isırarak koparttı seni benden kader
Hani benimde içime bin bir türlü kurt saldı
İnce nazıyla,
Endamda gece
Kendinden emin tavrıyla,
Çekmiş göz altlarına sürme.
Bıraktı insanı kendisiyle hep
Gidipte dönülmeyen sokaklara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!