Zincir kırılsın gamlı bağrımda
Ellerin gözbebeklerime dolansın
Günlerce tırnaklar sürmek camdan tarlalara
Yavaş yavaş kazınsın
Dışarısı korku saçaklıyor hemde toz bulutu
Böyle ağlanırmış beni al iç ceplerinden
Beni duyun ah dostlar!
Ben bu şiir evreninde, yetimim
Kim sahip çıkarsa göğümden düşenlere
Onlara yine bir şiir vereceğim.
Ben koskoca bu kömürlükte mücevherim, ah dostlar
Beni yanına al!
Bırakma!
Yok oldu,
Beklemekle harap dünyam kapında...
Büyük boşlugum! üzeri sis ,karanlık dolu,
İçinde etten bir labirent, kemikten yolu...
Gecenin bu saatinde
Dilime kelepçe gibi takılan nedir?
Nedir ayakta yalın ayak
Ruhuma oturan şey?
Bir söz kurşun gibi çıkacakken
Yüreğin tutukluk yapması nedir,
Tutamıyorum kendimi!
Dallarının ucunda açmış çiçeğin
Yapraklarının yere düşmesi gibi hani.
Hanidir tutunamıyorum,
Karda yürüyüpte kaybolan ayak izlerini
Bir bıçkı alıp ciğerinde saklayacaksın
Sonra nefes aldığın hatıralar,
Kan günlerinde çıkacak.
Sorarsın cevapsız geçenleri
Bir kesiklik düş akacak,
Attığın her adım izi
Ne yani bilir misin düşüncede?
Benim fikrim yorgun!
Beynimin işlek caddesinde sesler
Kalbimin içinde bir takım gözler
Düşünceler düşünceler
Düşüncelere boğuluyorum.
Kınında bir bıçak kesiği
Susunca her şey
Ne olur gidene kadar evime
Sağsalim
Canıma, kendime gelene kadar
Bırakma
Ah ettirir
Gecelerden uzun bir gece
Dayanır yastık yola
Bekler su testi de
Dahada dolmaya
Dahada söz çıkmaz dilinden
Biraz daha söyle!
Kulaklarım çınlasın,
Nabzım tekrar etsin,
Derimden aksın.
Biraz daha söyle!
Gözlerimde yaşsın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!