Halil Topaç Şiirleri - Şair Halil Topaç

Bir tutam telin olsun, kollarımda kelepçem.
Beni gözünde hapset, yol verme senden geçem.
Zindan olsun yüreğin, gün gelir sever elbet.
Gecem diz boyu hasret, günüm geceme nöbet.

Saplansın yüreğime, oktan öte kirpiğin.

Ömür bir kervandır, uzun bir yolda.
Yükü gam yüküdür, yüküyle gider.
Ne ektiyse belli, olur harmanda.
Harmanına amel, defteri güder.

Yavaş yavaş yürü, yolda kervanım.

Burası Almanya değildir hammo.
Bizde ar şerefin olduğu yerdir.
Kinin seni boğmuş hayırdır hammo.
Bizde merhametin dolduğu yerdir.

Ar sorarken bari tut dilini sus.

Söyle arzuhalci, halım hal mıdır? Perişan halımı yazda ben gidem. Eksik yazma halım, vaktın var mıdır? Bir yerlere sığdır, yaz da ben gidem. Her arzum köreldi, bende eridi. Ayaklandı derdim üstüme geldi. Evvel uyumuştu, derdim bir idi. Şimdi dirileni, yazda ben gidem Aman okunaklı olsun her satır. Hasret ile başla, hasretle bitir. Gördüğün halımı, şu sözle bitir. Garibe yazık de, yaz da ben gidem.

Bakın şu Allah"ın güzel koluna. Bir gül iken güller ekmiş üstüne. Bakın kaş gözüne var mı buluna? Kaşı kara sürme çekmiş üstüne. Kim demiş melekler gözle görünmez. Gözle görünmeyen tarif edilmez. Bir melek misali nesi sevilmez? Dört meleğin huyu vermiş üstüne. Sanki her sözünde şeker kaymak var. Ağzı bal kovanı dili bal damlar. Kimler şirin baldan tadınca bıkar? Dili tatlı balı katmış üstüne.

Herkeste bir yüz varken, sende olan iki yüz.
Yüzün yüze benzemez, ikiyüzlü madalyon.
Bir yüzün kapkaraymış, katran gibi düpedüz.
Öbür yüz deyyus gibi, sen bu yüze ne diyon?

Madalyon söylesene, bu yüzlere ne diyon?

Hangi gözle baktın göremedin yar?
Fal taşı gözlerin âmâ mı oldu?
Hangi dilin ile söz vermedin yar?
Bülbül gibi dilin yalan mı oldu?

Hani sevgi dolu yufka yürekli,

Bu insanlar üstüme, insafsızca geldiler.
Ekmeği suyu tepip, beni içip yediler.
Çit çeksem sur üstüne, dokunsa bulutlara.
Altımdan toprak eşip gömerler çukurlara.

Dayan be yürek dayan, gömütler içindesin.

Sabahın köründe düşmüş yollara.
Nasıl koşuşturur yol boyunca bak.
Ufacık bedeni sürter yerlere.
Halini yuvaya sen varınca bak.

Yürürken yokuşu iniş bilmez.

Aynı yolda seninle, gidenler geri döndü.
Sen hala dönemedin, bir haber alamadım.
Gün görmeyen yüzüme, bütün ışıklar söndü.
Karanlıklar içinde, yolumu bulamadım.

Tek başıma gülmeyi, sevinmeyi unuttum.