Umutlarda açan bu ilk filizdi.
Ne tez geçti benden ikinci bahar?
Sevgi yüreğimde derya denizdi.
Suları çekildi yabancı bahar.
Yeni umutlara bir tohum ektim.
Biraz sabret demiştin, sıkça arama beni.
Açık bırak yolunu, açık bırak ben geldim.
Çoktan zamanı geçti, az arala kendini.
Açık bırak gönlünü, açık bırak ben geldim.
Biliyorum gözlerin, başkasını görmemiş.
Kalıbına baksan adam bellersin.
Balçıktan yapılmış evin direği.
Mangalda kül koymaz, yamandır dersin.
Tarlada sırıtan soğan erkeği.
Koluna taktığın sanma ki madam.
Madamın ellerde yenilen badem.
Bu kadar erkeksen dürüstsen madem.
Git gör say peşine düşen erkeği.
Biriniz tencere biriniz kapak.
Belli değil, kim eğridir kim kaypak?
Neye benzemişsin git aynaya bak.
Üstün bıyık altın bayan eteği.
Madam’ınla verişirsin laf lafa.
İki çuval saman iki boş kafa.
Sen iplere dolan, kendi çarşafa.
Bu kaçıncı çarşaf, soğan erkeği.
Nasıl geçti benden vaktı zamanım?
Mazimden birkaç gün ömrüme gele.
Nerde ahbaplarım? Düşmüş her yanım.
Kapıyı tıklayıp yanıma gele.
Menfaat neredeyse yeri orası,
Yüreğin adı vardır, kendi bilmem nerede?
Bütün yerleri gezdim, ne ara ne derede.
Ver kendinden bir parça, seni bana bağlasın.
Seni her kaybettikçe, içim dışım ağlasın.
Gün bir adam boyu, batar birazdan.
Bir gözüm batımda, bir gözüm yolda.
Herkes çeker gider, yatar birazdan.
İki kolum boşta, durur koynumda.
Güneş batar gider, her gün her akşam.
Şu yârime gidin, bir haber salın.
Ben ölürsem, bana yar ağlamasın.
Yâri korkutmadan, kapıyı çalın.
Belki gelir diye, bel bağlamasın.
İki tatlı sözle, nasihat edin.
Halimi gizleyin, iyidir deyin.
Yasımı tutarsa, vasiyet edin.
Karayı başına, yar bağlamasın.
O yar öldüğümü, şimdi anlarsa!
Kıymam damlasına, yaşı akarsa!
Göğsüne vurup ta, başı yolarsa!
Bana yanıp saçlarını yolmasın.
Yârim sen ardımdan, yakma ağıdı.
Sen sen ol yıkılma, dinle öğüdü.
Senden son bir ricam, üzme yiğidi.
Zor halinde bile, kul anlamasın.
Bir bardak çay iç, yak bir sigara.
Özlediğin anda, beni hatırla.
Beni arar isen, içinde ara.
Yokluğumu senden, başka duymasın.
Beraber kötüyü, iyiyi gördük.
Beraber ağladık, beraber güldük.
Düşe kalka, nice yerlere geldik.
Ben iyiyim, gözün yolda kalmasın.
Her ömrün sonunda, vardır bir veda.
Yar kendini bana, etmesin feda.
Ne mutlu yaşandı, böyle bir sevda.
Vedayla yüreği, yar dağlamasın.
İki bayramda gel, mezar taşıma.
Yüzünü göreyim, otur karşıma.
Elini elime, götür başıma.
Mezar taşım, öldüğümü sanmasın.
Bu kimin şavkıdır, yüzüme vurur…
Huri mi melek mi insan mı desem…
Lambalar boy bükmüş hüzünlü durur.
Kimi Sönük, kimi küsen mi desem…
Gözler kara zeytin, iri habbeli.
Gündüzden bana ne, geceler benim.
Ömrün diğer adı, kör bir yarasa,
Ha bu duvar benim o duvar benim.
Çarpıldığım duvar işe yarasa!
Kör değildi gözler, geleni gördü.
Yolumun üstüne kondu sığırcık.
Sağa sola koşup almış bir telaş.
Ağzındaki saplar kısa azıcık.
Daneyle karışık tutmuş arkadaş.
Çatının altında bir yuva kurmuş.
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]