Halil Topaç Şiirleri - Şair Halil Topaç

Gün doğmadan bugün de böyle doldu
Belki görmemişim doğmuş önceden.
Gün beklerken bugün de akşam oldu.
Gece ay’dan ay karanlık geceden.

Tanyerisin gün ağaran yerisin.

Geceler gündüze karışmış sanki.
Gözlerim mi yorgun uykum mu firar?
Ağlamanın şekli değişmiş sanki.
Ağlarken her damla Akdeniz kadar.

Beyazım siyahla karışmış çoktan.

Ah yârim vah yârim senin eliden.
Dolandım diline düşsem diliden.
Divane mecnundan zır bir deliden.
Beterem niderem nere giderem.

Ah yârim vah yârim neydi günahım?

Geri dönsem hep engel, gidersem bin bir engel.
Düz yolda gidemedim, karşı duvar ne duvar?
Ben sana gelemedim, dermanım yok sen çık gel.
Sesimi duymadıysan, kulakların ne duyar.

Sesim dağları dövdü, yankılandı seslendi.

Elimi bağladılar, taş bastılar bağrıma.
Keşke haklı olsalar, hiç gitmezdi ağrıma.
Haklı haksız bakmadan, henüz yirmi yaşında
Öyle çok yordular ki, daha yolun başında.

Gamzelerim gül idi, yaşlara çanak oldu.

Sağ durup ölmeyen, hücremi göster.
Sevgisiz kaldılar, şimdi öldüler.
Gel de inlemeyen yerimi göster.
Beni bitirdiler şimdi dindiler.

İki damla yoksa iki gözümde.

Elinde sepeti pazara gitmiş.
Pazarı neylesin kendisi güzel.
İçinden kirazı elmayı seçmiş.
Meyveyi neylesin kendisi güzel.

Çiçekler içinde bir demet ister.

Madem kurşun gibi girdin içime.
Çık içimden seni kurşun bileyim.
Değil isen niye girdin içime?
Yara açmıyorsan dursun diyeyim.

Yüreğime sevgi için gir işle.

Bel bağladım, başım dara düşende.
Belim dosttan ayrı, dost belden ayrı.
Arzulayıp dostu, akla düşende.
Gözüm yoldan ayrı, yol gözden ayrı.

Nice dost içinde, olmadı dostum.

Nzaman şu gözlrimi kapasam.
Şeklin sıvanır göz kapaklarıma.
Sebepli sebepsiz bir an ağlasam.
Gözyaşım olursun yanaklarıma.

Ne zaman seni çizip karalasam.