Danemiyem her düşende ekilem.
Ektin ise elin kolun büküle.
Fuzuli daşmıyam yolda dikilem.
Diktin ise dört bir yanın döküle.
Öksüzmüyem bir küçede sinerem.
Çiçekleri dersem yüzüne eksem,
Yanağın birine bir gamze etmez.
Hilali kaş diye gözüne çizsem,
Kaşının birine bir çizgi etmez.
Mehtabı ay ile yüzüne versem,
Gök kubbeden oluşsa, bastığım bütün yerler.
Anla beni o zaman, belki sana dönerim.
Taş diye ayağıma, takılsa gezegenler.
Anla beni o zaman, belki sana dönerim.
Dereler yön değişse, hep tersine akarsa.
Anne söyle! Bizim evde?
Bugün niye şivan var?
Herkes oturmuş bir yerde.
Diz çöküp ağlayan var.
Anne kimdir, bu adamlar?
Senin bana kastın mı var?
Dünden erken girdin gara.
Ne olursun bir fırsat ver.
Son kez sarılayım yara.
Aman tren canım tren.
Duydum ki Yar benim terkimi vermiş.
Verecekse versin, canı sağ olsun.
Beni yoktan saymış, murada ermiş.
Erecekse ersin, canı sağ olsun.
Her akşamın elbet vardır sabahı.
Hatırlayıp dostu, mektup yazardım.
Göndermeye, yarım günde giderim.
Gözüm yolda, posta var mı? Bakardım.
Yok deyince, üzülerek giderim.
Ayırırken kurdu, kuzudan şafak.
Sevmek varken seni üzmek mümkün mü?
Sol yanıma yazdım gel göz bebeğim.
Sinem varken seni yormak mümkün mü?
Sinemin üstünde gel gez bebeğim.
Alışık değilim ben hasretine.
Ne ayın ilk hali hilal,
Nede son hali dolunaysın.
Ne günün ilk ışığı sabah,
Nede son anı akşamsın.
Ne şafaktaki Zühre,
Senden ayrılmayan iki gözüm var.
Giderken birini al da öyle git.
Sana seslendiğim bir çift sözüm var.
Canım dediğimi al da öyle git.
Sana uzattığım en çok elimi.
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]
şair halil topaç'a ulaşmak için elektronik posta [email protected]