Yemin ettim silmeye, yemim ettim bi hırsla
Artık ayıracaktım; güllerle dikenleri
Söz vermiştim kendime, affetmek yoktu asla
Seni gördüğüm anda, indirdim yelkenleri
Bilmem ki nedir sana, benim büyük zaafım
Bir gün diğerinden dahada ezik
Saçımıza dolar bembeyaz kıllar
Her gün yüzümüze yeni bir çizik
Attıkça atıyor insafsız yıllar
Kendisi biniyor tek atımıza
Gerçekten çok iyi biliyorsun
Hayal kurmayi da, gönül kirmayi da
Bir bakarim mutluluğumuzdan,
Bir bakarim ayriliğimizdan bahsedersin
Beni derin bir çikmaza hapsedersin
Bazan affetmekle çekip gitmek,
Köprüde karşılaşan, iki keçi gibiyiz
Bu saatten sonra da, geriye dönemeyiz
Fırtınaya yol veren, yağmur şimdilik dindi
Düşmeyi aldık göze, herşey inada bindi…
Sanki eklem yerlerim, ayrıldı teker teker
Havalardan biraz indir burnunu
Bitanem, ben seni çok seviyorum
Sadece bilmeni istedim bunu
Prenses tavrından hoşlanmıyorum
Beni üç günde bir gelip yoklama
Anlatacak çok şeyim yok
Hayatım bir çocuğun türkçe defteri;
Özenle yazılmış sayfalar
Sağa sola karalanmış şiirler,
Hoşlanılan kızların isimleri,
Birazda içinden ok geçen,
Bir köşeye oturmuş
İçin için ağlıyordun
Belliki yaptıklarından
Pişmanlık duyuyordun
Bir elinde resimler
Geldiğin gün güneş doğdu bu şehirde
Geldiğin gün ağaçlar çiçek açtı
Geldiğin gün güldü yüzüm
Geldiğin gün bitti hüzün
Geldiğin gün terkettim kederleri
Ben sana mahsup ettim hayallerimi,
Aşkımı sana ciroladım,
Biliyorsun ki şakaya gelmez
Karşılıksız çıkarsa yanarım
Eller herşeyin sende bittiğini bilmez
Gel sevdiğini söyle de bitsin
Sevgilim sapsarı saçlarınla sen
Son baharda doğan güne dönmüşsün
Kozasında yatan bir kelebekken
Tomurcuktan çıkan güle dönmüşsün
Eskiden şekersiz zehir gibiydin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!