Dilin kemiği yok, kırma kalbimi
Aşkın başa bela, dert deme sakın
Ben de bir insanım etten kemikten
Kalbin kaya kadar sert deme sakın
Gönül kölemmi ki ferman dinlesin
Hiç unutmadım ki gittiğin günü
Gözlerim her saat o yüzden doldu
Sıfıra indirdim ben üç öğünü
İçtiğim su bile dokunur oldu
İsyan etmiyorum, elbette kader
Benim hayallerim ümit doluydu
Bir gün kapımı bir postacı çalacaktı
Elinde pembe bir zarf olacaktı
Gönderen kısmında gülün,
Alıcı kısmında canım yazacaktı
Mektupta mis gibi gül kokacaktı
Sevdiğimi biliyorsun
Farketmemiş olamazsın
Unutmaya gidiyorsun
Beni anmak zorundasın
Doğmadan batan güneşte
Bu hasret sabahları, beynimin hükmü gülüm
Ayaklarıma kalsa, çoktan yollarındaydım
Beynimin hükmü bize, yaşattığım bu zulüm
Yüreğime bıraksam, çoktan kollarındaydım
Hükmü beynim vermese, ateşe olmam maşa
Yanından ayrılmam sevgilim senin
Birazcık hayatın renklenecekse
Sevsem de giderim mutluluğuna
Ters düşen birşeyler eklenecekse
Seversen aşkımız kalkacak şaha
Ben sana mahsup ettim hayallerimi,
Aşkımı sana ciroladım,
Biliyorsun ki şakaya gelmez
Karşılıksız çıkarsa yanarım
Eller herşeyin sende bittiğini bilmez
Gel sevdiğini söyle de bitsin
Sevgilim sapsarı saçlarınla sen
Son baharda doğan güne dönmüşsün
Kozasında yatan bir kelebekken
Tomurcuktan çıkan güle dönmüşsün
Eskiden şekersiz zehir gibiydin
Arı gibi çiçekten, çiçeğe konup durdum
Senin aşkın için ben, bir gül dermiş değilim
Her çiçekte kokunu, tadını arıyordum
Senden başka kimseye, gülüm demiş değilim
Ne zaman şiir yazsam, tek sana yazıyordum
Bir köşeye oturmuş
İçin için ağlıyordun
Belliki yaptıklarından
Pişmanlık duyuyordun
Bir elinde resimler




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!