Kendi kaderini çizermiş herkes
Kalemin ben miyim, yoksa sen misin?
Bu ayrılık sonum, diyorsun bu kez
Celladın ben miyim, yoksa sen misin?
Ben miyim bu aşkta kalemi kıran
Bu gün alabora olmuş bir tekne gördüm,
Kendime benzettim nedense...
Taam kalbinin ortasından ikiye bölünmüş,
Üzerine başıboş martılar üşmüş..
Bir zamanlar kalbinde oturup,
Bütün fırtınalara beraber karşı koyduğu,
Ben çaldım kalbini ateş gözlümün
Kapıyı kapattı, bacadan girdim
Ben yaktım kalbini kurşun sözlümün
Bir kibrit çöpüyle ateşe verdim
Başına bir değil, bin çorap ördüm
Ne desem aynı masal, değmezsin bir kelama
Bu son şiirim olsun, almam seni kaleme
Şerefin beş paralık, rezilsin el aleme
Bir selamıma bile, değen adam değilsin
Senden hayır beklemem, gözün bürünmüş kana
Ah gül bahçesinin güzel goncası
Geçici bir hismi sandın aşkımı
Dalını bir mevsim yuvası bilmiş
Göçebe bir kuşmu sandın aşkımı
Seni böyle sevip can vermeyecek
Dilim seni yerdi ise
Bir sebepten demişimdir
Kaderim ne verdi ise
Buna boyun eğmişimdir
Sana bir kanıt lazımsa
Çok garipti benim yaşadıklarım
Saçma bir masaldan bile farkı yok
Terketti aşkına inandıklarım
Koca bir yalandan bile farkı yok
Hayatım boyunca çok kez yanıldım
Kale duvarları etten, kemikten,
Kolay yıkılır mı bu büyük iman?
Tüfeğe karşı el, top’a karşı kol
Kim atabilir ki sizi Vatan’dan?
Yıldızlarla birlik görülmüşsünüz
Bir köşeye oturmuş,
İçin için ağlarken gördüm seni
Neyapacağımı bilemedim bir an
Sebebini anlayamadım
Teselli etmek istedim;
Başaramadım
O yalnızca kendiyle dost olurdu
Baykuş gibi konduğu dal kururdu
Ana demez yavru demez vururdu
Zalim avcı yeni geçti bu dağdan
Ceylanların kini geçti bu dağdan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!