Dağ olsanda taş olsan da
Seni de bir ezen çıkar
Kral olsan, baş olsanda
Seni de bir üzen çıkar
Anlamazsın neler olmuş
Biliyorum artık sen gidiyorsun
Hiç arkana bakma kızgın değilim
Sevdiğin biriyle evleniyorsun
İnan ki mutluyum, üzgün değilim
Boş ver bu anlamsız sitemlerime
Çok değiştin son günler, vaz mı geçtin diyorsun
Senden vaz geçermiyim, yer oynasa yerinden
Dağları bile delen, Ferhat’ı biliyorsun
Dağda altın çıksa da, vaz geçermi Şirin’den?
Ne para, ne de senden, bir kaç yıl fazla ömür
Hasret kalmış dediler,gözlerin gözlerime
Rüzgara bir tebessüm,salsan yine gelirim
Kimseyi alma sakın,yanındaki yerime
Bana bir darağacı,bulsan yine gelirim
Korkmam yol karanlıkmış,tehlike varmış her an
Hangi ayrılık bayram havasında olur ki?
Hangi aşk, güle oynaya biter?
Hangi veda, hangi sevda üç dakika sürer
Kahve falından mı çıktın be gülüm?
Ceviz kabuğundan mı çıktın?
Hani ömür boyu benimle kalacaktın?
Yazdım işte...
Kimler yasaklamadı ki bana yazmayı
Küçükken; kulağımdan tutup yazma dediler,
Şimdi ise kalemimden...
Yazdım işte...
Yalnızdım,
Bir kış sabahında, kar yağarken gitmiştin
Ayak izlerini peşinden kapatmıştı kar taneleri
Yapayalnız, çaresiz kalakalmıştım
Deli gibi etrafta koşturup seni aramıştım
Işte o günden beri kışıda, karıda sevemedim hiç
Her kar yağışında; gidişin geliyor aklıma
Bütün hataların gelir aklına
Pişmanlık duyarsın yalnız kalınca
Yeniden göz atıp aşkın sonuna
Durmadan ağlarsın yalnız kalınca
Telefon etmeye varmaz ellerin
Karanfil değil, gül getirdim sana
Birkaç damla da yaş düştü gözümden
Sevgini söyleyip açmadan daha
Kara toprak aldı seni elimden
Gönlümü seninle paklayamadan
Kimse yetişemez ondaki hıza
Sevgiden anlamaz hiç böyleleri
Ağlama arkadaş değmez o kıza
Gözü yükseklerde, göremez seni
Ille de o diye söylenip durma
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!