Hak’ka hizmet için, yola çıkmışken
Bize çalışmadan durmak yakışmaz
Hazreti Ali’yi örnek almışken
Bize taş atana, vurmak yakışmaz
Eğildik sanmayın zulüm önünde
Sen de herkes gibi bir avuç toprak,
Bir avuç su ve ruhtan ibaretsin.
Ama benim için o kadar farklısın ki
Gözlerindeki yangını gördükçe itfaiyeci,
Kalbindeki kavgayı gördükçe polis,
Bitip tükenmek bilmeyen sorularını duydukça;
Kapıya kilidi vur
Hadi çıkıp gel yine
Aşk olur, özlem olur
Buluver bir bahane
Yolunu gözledim de
Yoksullukla kader el birliği etmiş,
Babam elleriyle yapmış oyuncağımı,
Köydeki ahşap evimizin tavanındaki;
Rafa kurmuşlar salıncağımı,
Dört yaşındaymışım...
Raftaki biber tası düşünce yüzüme,
Bir karar versen artık
Sen hangi taraftasın
Sevene tüm ömrünü
Veren taraftamısın
Sevenin hayatını
Mahveden taraftamı
Satıyorum, satıyorum
Elasından iki gözle,
Karasından iki kaşı
Satıyorum yirmi parmak;
On’u büyük on’u küçük
Bulamazsın bu fiyata
Seni nasıl sevdim bilmem
İhanet çok, sadakat yok
Seninle bir ömür gülmem
Nefretin çok, sevdan hiç yok
Gülmen sahte aşkın yalan
Ben senin kalbine yol bulmuşum yar,
Demir atacağım olduğun yerde
Artık dar geliyor bana bu diyar
Daha dururmuyum olduğum yerde?
Sen nerdeysen gülüm, ben de ordayım
Söyle martı, o güzelim kanadın
Hiç bir zaman bulutlara değdimi?
Gün gelipte, taş sandığın yüreğin
Umutsuz bir aşka boyun eğdimi?
Söyle martı, sen hiç aşık oldunmu
Sen benim vazgeçilmezim, sevdiceğimsin
Senden başka bir yüreğe girmedim
Bir avuç toprakta can bulduk amma
Senin kadar, toprağa da değer vermedim
Ne çocukluğumda koştuğum yollar,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!