Geldiğin gün güneş doğdu bu şehirde
Geldiğin gün ağaçlar çiçek açtı
Geldiğin gün güldü yüzüm
Geldiğin gün bitti hüzün
Geldiğin gün terkettim kederleri
Yemin ettim silmeye, yemim ettim bi hırsla
Artık ayıracaktım; güllerle dikenleri
Söz vermiştim kendime, affetmek yoktu asla
Seni gördüğüm anda, indirdim yelkenleri
Bilmem ki nedir sana, benim büyük zaafım
Bir gün diğerinden dahada ezik
Saçımıza dolar bembeyaz kıllar
Her gün yüzümüze yeni bir çizik
Attıkça atıyor insafsız yıllar
Kendisi biniyor tek atımıza
Köprüde karşılaşan, iki keçi gibiyiz
Bu saatten sonra da, geriye dönemeyiz
Fırtınaya yol veren, yağmur şimdilik dindi
Düşmeyi aldık göze, herşey inada bindi…
Sanki eklem yerlerim, ayrıldı teker teker
Yüreklerde, sevdalarda, aşklarda dolaşırsın
Ter temiz bir meleğin, edasını taşırsın
Vebasın, hastalıksın herkese bulaşırsın
Öldüm ölecek kadar, daha ne uğraşırsın
Kaçamazsın kötü sondan
Hep hüzünlü gördüm seni
Sahte gibi gülüşlerin
Bir ayrılık sahnesiyle
Süslenmiş sanki düşlerin
Umutsuzluk yakışmıyor
Sevilirken iyi,severken boşsun
Anlamadım gitti, nedir bu halin
Vazgeçtim,arkandan başkası koşsun
Hainsin sevgilim,herkesten hain
Rüyamı anlatsam hayra yormazsın
Göz değmesin gözüne
Kıskancım ne yapayım
Bir şu canım sözüne
Bir de sana hastayım
Kapkara kirpiklere
Havalardan biraz indir burnunu
Bitanem, ben seni çok seviyorum
Sadece bilmeni istedim bunu
Prenses tavrından hoşlanmıyorum
Beni üç günde bir gelip yoklama
Arkandan bir kere bakmadım bile
Gidişin o kadar koymadı bana
Ne üzüntü duydum ne çektim çile
Sarhoş mu diyorsun, şimdi de bana
Kadehi doldurdum, içmedim daha




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!