Cemiyet haz bulmak bahanesiyle,
Eşyaya her rengin zevkini sıvar.
Cemiyet, top yekun ve hanesiyle;
Ölüm var, demeyin indirir şamar!
Cemiyet, cemiyet, her şey cemiyet.
Yüz yıllık esaret bitiverince,
Son bir hamle ile saldırdı itler!
Kuduz köpekleri tez geberince,
İhanet kazanı kaldırdı itler!
Basında ulurlar kinler kusarak,
Kurduğum her cümlede ölüm olsa yeridir;
Can taşıyan her mahluk iki et bir deridir.
Düşüp yuvarlanmışım cesedimin peşine;
On para veren olmaz en güzelin leşine!
İnsan nefes almasa öldüm mü? diye korkar!
Güzel nefes almasa çirkinden beter kokar.
Döşeğin taş olur, yorganın gece,
İnsanı yalnızlık sarar delice.
Ne zaman söyledin, kaç defa dedin;
Bırakıp giderim seni gizlice…
Zaten bir lokmasın, kalırsın yarım..
Yüz yıldır gövdemiz muhtaçtı başa!
Bu topraklar şahit dökülen yaşa..
Kesmedik ümidi, kesmedik haşa!
Hep bekledik Seni, çok bekledik biz.
Millet ezilmeye nasıl dayansın?
Orada bir şehir var, çocukluğumu kusar;
Ne vakit çıkıp gitsem kucaklar Doğanhisar.
Her muhiti zamana direnir ezel gibi,
Hiç talibi olmamış, bakiye güzel gibi..
O sivri tepesinden bin yıldır ufka bakar,
Efsane, Kızıl Işık bir görseydim ne yakar?
Başımda çarık saray, hizmetçiler, uşaklar..
Her şeyi getirenler bir tek kefeni saklar…
Hasretinle yakıp gittin ya beni,
Talih, kavuşacak yolu bulmuyor.
Kaderin yazdığı gönül hanemden,
Adını silmeye elim varmıyor.
İstemem gayrı yar, tek ölsem bile,
Madem iyilikten maraz doğurdun,
Büyütme, cellada teslim et beni!
Başın kucağımda, öper uyurdun,
Ya bırak, ya bir kez mahkum et beni.
Yıllardır sen idin elinde yontan,
Gece mum ışığında gölgemi süründürdüm;
Bir nefeste üfleyip, karanlıkta öldürdüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!