Somurtkan surata, fersiz bakışa;
Dertli gönüllere sunuldu derman..
Başladık, başladık kalbi nakışa!
Esselamü aleyküm ey ehli iman…
Selam sana çocuk, selam sana dağ!
Bunca telaşımın vardır sebebi,
Şefkatle yarimi aramaktayım.
İçinde dünyalar raks eder gibi..
Anya bir haber ver çok meraktayım.
Çıktı hayatımdan, düştü gözümden;
Gayri kaderimde yok eli, gönlüm.
Tabipler usanıp, bezdi sızımdan,
Daha ne bekliyor şu deli gönlüm?
Kaç bahar sarardı, kaç yaz değişti..
İri tazı koşup durur peşinde,
Gitmedim ya ardı sıra, bana küs!
Cansız manken hayat bulmuş düşünde,
Ayağı süs, bacağı süs, donu süs…
Hiç okumaz, kitapsızlık hüneri,
Çabuk tut elini ahirim yakın,
Bal olsa zamanı yutturma bana.
Hayatın seyrine dalıp da sakın,
Yeni bir hasreti tattırma bana.
.
Bilirim ben aşkın zor olduğunu..
Şu zamanın nabzında kesilmeler oluyor;
Hasret yetmezmiş gibi gece beni soluyor…
Aklımda bir ağrı gece yarısı..
Diş ağrısı zahir, keskin ve derin!
Bir tabip bulup da desem şurası,
Ucunda uzatsam küflü pensenin…
Ağrısız, sızısız düşünmekteyim,
Sen gittin gideli garip hanemde,
Eşyalar eskidi, yüzler değişti..
Duvarda bir resmin bekler sayemde,
Bugün ona gözüm keskin erişti…
Seninle doğardı güneş her mevsim,
Dalmışım geceye sessiz, sedasız..
Sanki bir hayalin elinden tuttum.
Pişmanlık kâr etmez, özür faydasız,
Galiba ben seni bir an unuttum.
Duvarlar üstüme yürüdü, sıktı!
Bomboş döşeğine hararet verip,
Yorgan terletirsin geceler boyu.
Uyuşan sırtını yana çevirip,
Soğutursun burda kaynamış suyu…
Terinle karılmış tenin ilacı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!