Gurbet diyen duymadım, kabir gerçek yurt demek!
Bu pansiyon payına neden en büyük emek?
Hıza girdik hıza; tarih-sel, şiir-sel, birey-sel...
Bulanık mı akar; ne Üstad, ne Fatih, ne Veysel...
Mani olamadık hain ellere,
Vatan toprağında bastılar bizi..
İnsaf etmediler masum dillere,
Bir sağdan, bir soldan astılar bizi!
Nifak tohumları ekip önceden,
Cömert dolaşırsın çarşı pazarı,
Bastığın yerlerde heyelan olur.
Dideden ilişir kessen nazarı,
Bu den’i şuhluğun hep yalan olur.
Kokun dalga dalga pek hoş yayılır,
Gece gündüze aşık, ondan mı doğar güneş?
Yüklen açık hesaba, verilmiş birine beş! ..
İçimde yangınlar volkanı yakar,
Ümidim yağmurla inmiyor Nalan!
Hüzünlü gönlüme gelse de bahar,
Senden başka koku sinmiyor Nalan..
Karaya buladı bahtın hilesi.
Çok diledim aşka bir yar olmayı,
Görmedi nasibim niyet sefilmiş!
Umudu kesmeden bekledim amma,
Kavuşmak bu aşka dahil değilmiş…
Her şeyi tattırdı; kini garazı..
Gece şırıl şırıl, sessiz ve derin;
Karanlık köpürtür, yalnızlık çağlar.
Nabzını tutarken sefil günlerin,
Ağlar ara ara, bir garip ağlar…
Talihin ızdırap güvertesinde..
Elbette…
Sahte senetlerle borçlu milleti,
Hakkın hizmetinde görürüz elbet.
İçeriden neşet deyyus illeti,
Çıktığın yol bizim yoldan geçerse,
Bekleme yiğidim çok yazık olur..
Allah bir kulunu serdar seçerse,
Dert etme katığı, can azık olur!
Gayrete aşıktır hele ki kader,



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!