Sahiplendikçe gönlüm sevdanın mirasını,
Kararır dört bir yanım batan günle birlikte,
Kaldıramaz yüreğim nefsin ihtirasını,
Tükenir umutlarım o kızıl mavilikte.
Suskunluğum karışır yorgun akan ırmağa,
Türkmenmecidiye Köyü’nde açan,
Emminin Mehmet’in gülüdür Ersin.
Kendinden etrafa kokular saçan,
Efil efil seher yelidir Ersin.
Geçmişi tertemiz, asildir soyu,
Umut dolu yıllar hüzünle biter,
Bedenin içinde öz yorulunca.
Aynalar insanı tasaya iter,
Ay gibi parlayan yüz yorulunca.
Zamanla dizlerin bi mecal olur,
Kalplerden çıkarıp kini, nefreti,
Barışa varmaktır Yunus’a saygı.
Yaradılmış yetmiş iki milleti,
Bir gözle görmektir Yunus’a saygı.
İhlasla gerçeği batıldan ayır,
Akar gider zaman, sevgiler yiter,
İncinen yüreğin hislenir bir gün.
Kendine gelirsin, hayaller biter,
Gerçekler ardından seslenir bir gün.
Şakıyan dillerin zamanla susar,
Anlamadım bu hırs, bu öfke niye?
Kızıp gidişini unuttum sanma.
Aynanın üstüne “elveda” diye,
Yazıp gidişini unuttum sanma.
Seninle yaşarken bütün ilkleri,
Bir sen misin dertler açan başına?
Sevdanın atına binmeyen var mı?
Aşk oduyla pişen çile aşına,
Yüreğini bölüp banmayan var mı?
Ne yapsak, ne etsek çare yok başka,
Gönül dağlarımı sarınca duman,
Peş peşe içimi çektim ağladım.
Selamı, sabahı kestiğin zaman,
Boynumu bir yana büktüm ağladım.
Sarıldı yakama hicranın eli,
Aşkın bana ettiğini söylesem,
Dil dayanmaz, ağlar kendi halince,
Yangınımdan yaylalarda yaylasam,
Yel dayanmaz, ağlar kendi halince.
Bazı zaman buzu köze döndürür,
Sevdanın titreyen mor şulesiydin,
Dumanın kendini boğmadan evvel
Mehtapla dans eden kar tanesiydin,
Yüce dağ başına yağmadan evvel.
Gülünce yüzünde erirdi güneş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!