Kuyruk sıkışınca feryadı bastı;
Çıldırıp edebi duvara astı;
Şiirden ziyade, polemik kastı,
Tipini görünce kayık zannettim.
Adama benzettim uslu durunca;
Senden çok şey istemem;
Sevmeni istiyorum.
Kalpsize yarim demem,
Sevmeni istiyorum.
Filizlenmiş dal gibi,
Sen gideli anneciğim;
İnan gülmedi yüzüm.
Tebessüm uğramıyor yürek haneme;
Her anneler gününde,
Elime bir gül alıp, soluncaya kadar bekliyorum!
Bir umut muydu
Görünen uzaklarda?
Bir sevgi miydi beni bağlayan,
Bahar rengi saçlarına…
Ey her bakışımda gözlerini saklayan
Evvel zaman içinde,
Köyün birinde,
Bir tilki varmış,
Köylünün tavuğunu,
Yumurtasını yermiş bu tilki.
Öküzü heybeye koyup omuzuna alan,
Pekala, diyelim ki bu belki yalan.
Eşeğe binip deveyi kucağına alan;
Peki ya; söyleyin buda mı yalan?
Dağ yeşile, kül beyaza bürünür,
Çok göresim gelik bizim yaylayı,
Hasret günlerimi alır a deke.
Çukurkuyu, Yüksekyurdu, Sızva’yı
Yeni nesil nerden bilir a deke!
Tanker takıp suya gitsek yeniden;
Vatan çiçek çiçek gönül bahçende,
Açıyorsa senin adın öğretmen!
İlim, irfan ışığını sayende;
Saçıyorsa senin adın öğretmen!
Yüreğinde cennet, elinde nasır
Adnan Çerçi'ye...
Kevenlerin mor çiçeği açtı mı,
Bozkulaktan gerleğenler uçtu mu,
Bozoğlan arkaca koku saçtı mı,
Göktepe’nin şimal yönü kar m’ola?
DEDEMİN YÜZÜĞÜ
Kanadına takıldı şiir isimli kuşun,
Yetmiş yıllık anısı, dedem Halil Çavuş'un...
Yiğit adamdı dedem, Allah Rahmet eylesin,
Bu gerçek hatırayı bizzat kendi söylesin:
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!