Umudun yoksa, yaşam hüzün demektir
Bazen de boşa kürek çekmektir
Karanbole yaşıyoruz bu hayatı biz
Gelişigüzel geçiyor günlerimiz.
Ha bugün ha yarın derken
Dostlukların yitirildiği, arkadaşlıkların bitirildiği,
Vefa kavramının uçup gittiği, ihanetlerin gün yüzüne çıktığı,
Bütün değerlerimizin maddiyata dayandığı günümüzde,
Arar olduk çocukluğumuzu.
Keşkelerimiz büyüdü yüreğimizde, üstümüz başımız hüzün içinde
Her gün kıvranıyoruz yalnızlığın pençesinde.
Zaman durdu yine
Umut bağladım kara gecelere
Sahilde kalan anılar
Yüklenecek bir gemiye
Yol alacak sessizce mechule
Gecenin bir karanlığında ayrılmıştı yollarımız seninle,
dağ gibi korkular oluştu içimde sen gidince.
Onca değerleri alıp götürdün giderken,
bir yudum yaşam umudu bırakmadın nefes alacak, yaşama döndürecek.
Oysa ne çok sevmiştim seni,
Hayallerimi demledim
Hüznün ayazında
Anılarımı tazeledim
Yudum yudum çile çayında
Boşa kürek çekerken
Ardına kadar açılsa da kapalı kapılar
Umut çiçekleri açmamışsa
Yabancı kalırız gül bahçesine.
Umut varsa yüreğimizde
Bekleriz usanmadan
Bazen dalar giderim yüreğimin uzaklarına
O anda sen gelirsin aklıma
Anılarda derinleşir duygularım
Issız bir koyda
Kaybolur giderim dalgalar arasında
Maveradan gelir sesin
O sert esen rüzgarlar değil miydi, içimizde fırtınalar koparan, umutlarımızı yerle yeksan eden.
Yaşadığımız onca acının, yüreğimize bıraktığı hasret tohumları filizlerini verirken, ömür denilen yaşam son nefesini verecek, uzaklarda bir yerde...
7 Ocak 2015
Bu neyin savaşı Allah aşkına
Ne işimiz var cehennem batağında
Heba ediliyor vatan evlatları
Bir inat uğruna
Haksızlıkların egemen olduğu bir ülkede
Sisli bir İstanbul sabahı
Kasımın ayazı
İliklerime kadar üşüdüm
Bu yol ayrımında
Veda ettim anılara
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz