Bedenimin yükü ağır geliyor
Yorgun ayaklarıma
Yaşadıklarım acı veriyor
Biçare ruhuma
Kasırgalar kopuyor
Yüreğimin sığındığı her limanda.
Aşkın debisinde çalkalanırken hayat
Yoklukla yorgunluk arasında
Yaşanmamış yıllar ve sevdalar
Adı aşk
Yüreklerde köz gibi yanan
Hicran yarası
Güz yaprakları gibi soldu hayallerim
Sızım sızım sızlar, seni anarken yüreğim
Adın tesbih oldu dilimde
Yanarken hasretin ateşinde
Bütün yaralarım kan revan içinde.
Pulsuz damgasız
Mektuplar gönderdim
Uzak iklimlere
Gitmemiş verilen adrese
Postacı geri getirdi
Ah bu kilitli kapılar keşke kilitlenmese
Gönüller hiç kimseye küsmese
Dünyamızı kuşatsa sevgi çemberi
Yeryüzünde ruhlar kırılıp incinmese.
14 Ağustos 2014
Her şeyin değerini
Kaybettikten sonra anladım
Yaşam denilen hengamede
İki gözüm iki çeşme ağladım
Hıçkırıklar düğümlendi boğazıma
Her söz bulur yerini bir gün elbet
Yerde kalmaz ahlar
Gün olur devran döner
Başına konar devlet kuşu gibi
Demlersin hüzünleri
Dedi kodu kazanında gibi
Yaraların deşildiği, dertlerin depreştiği
Sessiz çığlıkların yüreklerde yankı bulduğu
Gelgitlerin yaşandığı, günahların sorgulandığı
Binbir pişmanlık içinde, keşkelerin dile getirildiği
Ah, o karanlığın sessizliği var ya...
Ahüzarım kaldı şu dünyada
Her dem kanar içimde bir yara
Düşlerim hayal oldu yaşarken
Köz gibi muradım sol yanımda.
2 Temmuz 2015
Demlenirken mutluluklar
Geçer gider umutlu anlar
Ha geldi ha gelecek düşler
Beyhude değildir bekleyişler
Geçen zaman dönencesinde
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz