Bugün senin doğum günün
Sensiz nasıl kutlanır bu hüzün
Özlemin acı veriyor içimize
Bizleri bırakıp gittin sonsuz aleme
Keşke bu kadar alıştırmasaydın kendine.
Buruk bir acı bıraktın yüreklerimize
Zamansız gidişinle.
Yaktın yıktın her yeri, tarumar ettin sevenlerini.
İçimizde açtığın bu onulmaz yara
Kapanmaz bir ömür, anarız yana yakıla.
Hüzünler sarsa da ağlayan ruhu
Yitirmez yüreğinden hiç umudu
Hayat çok acımasız davransa da
Canlılar istemez ölüm uykusu.
21 Ekim 2014
Gurbet elde hep ıssız yaşadım
Dost diye nice yılanlara sarıldım
Derdimi dökecek olmadı kimsem
Kimsenin haberi olmayacak ölsem.
Bozuk mayadan hiçbir halt olmaz
Ayrılık yaşarken ölmektir
Derler ya hani
Yakar dağlar yüreği
İnsanın içindeki gurbeti
Kalem yazar da yazar
Keşkelerle geçti ömrüm
Güz yaprakları kaldı geriye
Yitirdim umutlarımı
Ağlarken ah ile.
Çığlıklarım uzaklara
Hayallerimiz vardı küçüklüğümüzde
Yaşıyorduk sanki masallar ülkesinde
Mutluluğu gelecekte sanıyorduk
Hemencecik büyümek istiyorduk.
Bilmiyorduk yaşamın çetrefilli yollarını
Ürpertiyor içimi,
Bu gidip gidip gelmeler
Anlam veremedim bir türlü
Yüreğinde bitirememişsin demek ki.
Zor olan ne biliyor musun
Ne mevsimler geldi geçti yokluğunda
Bir sır gibi sakladım içimde yıllarca
Ömrüm tükendi hüznün koylarında
Fırtınalar bile silemedi ayak izlerini
Çok yoruldum hayat
Sevenlerin kıymeti bilinmiyor
Bu dünyada
Ve zamanla anlıyor insan
Gerçekler acı olsa da
Güz yaprakları gibi soldu
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz