İdam cezası vardı bir zamanlar bu ülkede
Sanki hiç mi kadınlar öldürülmedi o devirde yok yere
Hiç mi töre cinayetleri işlenmedi caddelerde hunharca
Hiç mi tecavüze uğrayıp katledilmedi kadınlar vahşice.
İdam cezası gelse değişen ne olacak
Acılar içinde geçen bir ömür
Farkeder mi dönse çocukluğuna.
Değişmez süregelen kader
Gözyaşlarıyla akıp gider hayaller
Sürüklenir rüzgarın önünde
Fırtınalar sürükler seni
Koparır yerinden yüreğini
Güvenme bilmediğin limanlara
Demir atma uzaklara.
Gitme!
Umutlarımızdır bizi yaşatan
Var gücümüzle hayata bağlayan
Gerçekler acıtsa da canımızı
Dizginleriz duygularımızı
Sevgidir ömrümüze ömür katan
Soluksuz yaşamların kapanmayan yaralarını
Umutlarımızla sarmaya çalışırız
Zaman kapatmasa da yaralarımızı
Ruhumuz dinginleşir
Umut denilen kapı ırık kaldığı sürece
Tutkuyla bağlanmışsan birine
Ayrılık vurmuşsa dibe
Yüreğin kanıyorsa
Aklına geldikçe
Dolduramazsın yerini
Mahşer yolunda bile.
Göz yaşlarımız karıştı
sevgi çığlıklarımızın içine,
bin parçaya bölündü acıdan yüreğimiz.
Hiç tahmin edemedik,
içimizde kopacak fırtına öncesi sessizliği...
Kırlangıç kuşları göç ederken başka diyarlara
Hazan mevsimini yaşadım
Gönül bahçemde bitmez acılarla
Dönüşü olmayan vedaya, feryat edip ağladım
Sol yanımdaki sızılarla.
Dosta dost gerek,
Dostsuz dünya kabir demek.
21 Temmuz 2016
Yıllardır kan revan içinde yüreğimiz,
Aç gözlü vicdansızları doyuramadık biz...
2 Ağustos 2016
Sağlıkla geçecek uzun yıllar dilerim.
Mustafa yılmaz