Ey Beri!
Ey çilemin payitahtı sen!
Ey incinen kuşun lal yarası!
Özlem tek başına bir şiirdir bazen.
Kelimelere ruh veren divan-ı kederdir ellerin.
Bu esrar, bu kederli meridyen.
Hangi özleme
bir kelime giydirsem
çıplaklığa soyunur,
Anadan üryan
su gibi,
ateş gibi...
Şimdi,
sana hafızamdaki kırılgan yaratılışını
ve kadim trajedinin ontolojisini anlatayım..
Bundan on üç bin üç yüz üç yıl önceydi
yada
daha önce veya daha sonraydı
Kırmızıyı seversin, bir de maviyi..
Babanın bakışlarına yerleşir vakur şefkat, ortanca çiçeğinin affediciliğiyle yıkanır her gün giydiği gömleği.
Nadir güler annen, gül kokar çiçekli elbisesi.
Işık, ilk senin yüzüne damlar, sanki ruhundan sıyrılır karanlığın o ince perdesi.
Anlamını bulmaya çalışan düşüncelerin, derme çatma bir evin mağrur duvarlarından yankılanır, kulağına çalınır zavallı bir aşığın “Ah Tamara” diye inleyen sesi..
Ah ölümsüzlüğün habercisi, ah celladım..
Kırk suda yıkanıp öz suyunda boğulmuş nergisin keskin bıçağını kuşanıp gelen..
Günlerden gün, mesafelerden mesafe, devirlerden devir çalarak bıçağını bileyen..
Ayrılığa gebe aşkların acısıyla ve ipek elleriyle Leyla’nın dilindeki emanet selamı kendinde hapseden.
Görmüyor musun?
Kaşlarımın karası bakışlarımdan akıp kalbime ulaşırken nasıl da gark oluyor acıya.
Ey Dicle,
Ey gecede k'ayıp olan suskunluğum,
Nerede kaldı kırlangıçlar,
Hani özgürlük naraları,
Ya barış güvercinleri,
Ben ŞeğHadi!
Mistik coğrafyaların
kurak bozkırıyım,
biraz kanunsuz
biraz seyyah
biraz düş'baz...
Babil' in üzerine batan güneş
üç bin yıldır
daha doğmadı,
karanlık hala besliyor
acının köklerini,
zalimlerin kanlı ağızlarında
Ey nehirlerden kopup gelen, çağlayanları ürkütüp okyanusları korkutan..
“Boğamaz hiçbir şey beni” diyen devasa gemileri tek tokadıyla deviren..
Aklımın fırtınası, zehirli dalgalarıyla durmadan durmadan durmadan kalbimi döven..
Feryat olmuş yedi cihana hengâmen..
Müjdeliyorsun ihtişamlı doğuşunu sessizliğinle..
Yıkacaksın bendini, kimyasını bozacaksın şifanın..
Cennet ile cehennem arası bir gece,
aydınlık ile karanlık,
Vahşet ile estetik arası,
Sırat köprüsünde vicdanlar,
Baksan hissedecek kadar yakın bir katliam,
Kızıl kıyamet bir dokunuş,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!