Acıyor içimin kör noktası
Sağır olan ruhuma yarenlik ederek
Orta yerde bir kuyu
Yanında kanlı direk
Ve benliğim gönderinde
Dalgalanır gülerek
Zorluğun bahçesinde büyüyen bir çiçekti
Dikenleri güneşti uzak dağlar ardında
Işığını süzerek titreyen halesinden
Hüzne dönük bakardı gölgede kaldığında
Ruhum her an derinde
Saklı bir nehir arar
Üç damla birikintiyi
Koca bir umman sanar
Ah öyle bir uzakmış ki gözlerin benden
Arşınlara küsmüşüm,küsmüşüm millere
Yokluğunla gelirken lal olanlar dile
Meğer yokluğundanmış yine her çile
Her sabah taptaze gülüşünü saklarmış
Göğe uzanan ellerde
İpekten yakarışlar
Boş gelir bu noktada
Donup donup kalışlar
Hep mi böyle olacak eleminin meltemi
Hep mi kırık yanına hissiyat yapışacak
Siteminin nakşına ilmekler çözülürken
Ay güneşe hürmeten yıldızla barışacak
Canımın içine dokunan bir el
Bir ılık meltemin serini gibi
İçten bir sedanın mahmurluğunda
Hiç selam almamış,vermemiş gibi
Bir koyu yel alır aydınlıkları
Hayıra evet demek
Karayı beyaz görmek
İçin ölürken gülmek
Sevdiğin şeyleri
Yiyememekmiş
Umutmuş,çileymiş
Acının zehrinden doğan her anı
Bana mazimden bir armağandır
Seni yitirişimi barındıran
En pahalı olandır
Ayrıldı dalından saadet çiçeği
Yola geçit veren kara tebessüm
Dağların hüznünü biler bileği
Durmadan sivrilir taşında hüzün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!