Düze inen yolların inadına koşacak
Kırık basamaklardan deli gibi köhne zevk
Rekabet meydanında bayrağını açacak
Rutubetli sandıkta sararan nadide renk
İncidir süzülen
Latifçe
Hüzzam demlerinden
O nazenin yaş
İner yavaş yavaş
Bulur yürekteki yerini
Olmazmış
Sular tersine dolmaz
Kurttan kuzuya yar
Rahattan sevdaya diyar
Olmazmış
Umudun umudu kurur
Hayalinin gemisi tüllenen emellerde
Hangi liman bağrına yeşil ışık yakacak
Ruhu kaptana inat bambaşka seferlerde
Onu köşkünden alıp tayfalara katacak
Sen mi kesin adalet
Sen mi adil güzeldin
Bende derinde birşey
Sen belki de eceldin
Sevdanın içine sızmış bir çile
Bir çile yüreği kana bulamış
Asırlar tabloya selam dururken
Kanayan bağrına yari dolamış
Sisli bir pencerenin ardında dünya bugün
Renklerin cümbüşünde ahenk acıya gebe
Bakmak ile görmenin ayırım noktasında
sevmediğim içinde başta gelir körebe
Boynu bükük kalmış
Lalenin gülün
Gözünde yaşlar var
Vakur sümbülün
Bir adım,bir adım
Bir adım daha
Şu yalancı dünyanın yalancı baharına
Bilmem ki kaç fidanın ahı figanı değdi
Kimbilir kaç gonca ayazı meltem bilip
Önce göğe açtı da sonra yere baş eğdi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!