yıldız topluyorum gözlerinden
karanlığıma ışık
mutluluk sıyırıyorum gülüşlerinden
aklım karmakarışık
gel diyor sesin
gürül gürül önümüzde
hayat denen bu coşkun nehir
içinde rengarenk balıkları
akmaz tersine
ahh bu cambaz
böyle tek ayak
icerden gelen
kötü kokuları soluyarak
denge bulmak için
sen
dost görünüp
kalleşçe vuran
bizi bize kırdırıp
pişkince sırıtan
derler ki bencilmişim
hem kendimi pek severmişim...
bolca insafsız
biraz vefasız
az biraz da ahlaksızmışım
hep diyorsunuz ki
elma
elma/ çık ortaya
saklanıyorum boşlukta
boşluğumda bir ana
daha kaç kabuk kaldı
üç bin yıllık sancısıyla kırılacak...
kaç ölüm var daha
bir hayata sığdırılacak
ufuk sanmıştın hep
kaçtır söylüyorum size
aynı ezgiyle
güya kulaklarınız dört açık
ama nafile
duymak istediklerine kurulunca hayat
aramaktan ibaret olabilir hakikat...
ve belki görece doğruların gölgesidir
apaçık olana barikat...
korkularımızın himayesinde
bakın
nasıl da dokunuyorum
en mahrem yerlerinize
önce allak bullak
sonra güç bela toparlayarak




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!