elinde el izi
teninde göz
bekleyeydin
bari külleneydi bu köz...
bütün oyunları bildim
bildim de ondan ebeliği seçtim
hani/ belki sıkılırlar da
oynamazlar dedim...
gördüm ki onlar
sağanak hüzün yağdı buralara
güneş doğmadı bir daha
ayaklarım çamur deryasında
üstümdeki gri bulut
Güneş bizim için doğacak
derken bile
başka iklimler düşlerdin
yanımda...tenimde
sözlerine muhalif kelimeler
asılırdı gözlerine
umarsız
ama haylaz çocuklardık
bağcının nezaretinde
güya üzüm çalan
hırçın birer taydık
'Yalnızlığına kaç dostum; görüyorum ki her yerini ağılı sinekler sokmuş.
Sert ve sağlam bir havanın estiği yere kaç!
Yalnızlığına kaç! '
ahh bu uğultusuyla sessizliği boğan
uykusuz düşünceler
her yanı çizik plak misali
aynı nakaratı söyler
Aşk
masmavi denizlerin
yeşil yosunlu
diplerindeymiş...
Nefretin sarmaladığı
bana öyle bir masal anlat ki
terliklerimle aşayım mesafeleri
bu kez saf ve temiz olmasın
esas kızla oğlan
'yaşamak şakaya gelmez'
bilirim bilmesine de
bu öyle bir hayat ki
neresinden tutsam kalıyor elimde
şöyle çıkarıp atsam derim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!