sen
hariçten okuduğum gazel
ben ki
acıya müptela bir güzel
imkansızlığın çağırdı beni
bildiklerimden vur beni
ki göreyim kendimi
evvel zaman içinde
kirli yüzlü
yalınayak bir çocuktu
tuhaf yalanlar söyle bana
bildik gerçeklerin ağzı açık kalsın
öyle ki
sahaflardaki tozlu sahifeler
öldürecek birileri
yine aynı oyuna gelerek
gayrılıkta istiklal var zannederek
-sırtını sıvazlayan elin
istiklalboğan olduğunu görmeden-
hep biliyordum zaten
beni sevmediğini
çoktan giderdim de senden
bilmek bazen yetmiyor ki
-ahh bu kandırmak kendini
galiba atalarımdan mirastı
sırtımdan inmeyen sopası
zaman zaman bir sırp eşkiyasıydı
boşnak kızına musallat
dogmalarından doğru
dur hele
biraz bekle
yataklarına çekilsin huşu içinde
düzenin gemleriyle koşturan kullar...
gündüzün pisliğini örtsün sessizce
göz kırpıp duran yıldızlar...
yarasa çığlıklarıydı
tüm ışıkları söndüren
kör ve sağır artık kentler
sokakları zapteden
akla mantığa muhalif
bir eylül sonu çıktığım
devrim yolunda
iç karışıklığıma rağmen
yürüyordum umutla
şimdi acele etsen de
sonra çocuk kalsaydım diyeceksin...
ne kadar dirensem de bilinenlere
yine de
kurallarla
kaidelerle büyüyeceksin oğul




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!