Nazlı ceylan gibisin,
Menekşe gözlüm.
İnsan bu kadar narin olur mu?
Özlemekten yorulmuş yüreğim,
Ben hazırım, baksana sevda çiçeğim!
Hangi günahın özlemisin
sen?
Sevgisi okşanmayan
ne kadınlar vardır.
Senin, benim bilmediğim.
Onlar çiçeğin ta kendisidir.
Hem acıyı hem sevgiyi bilenlerdir.
Bedenleri sevgiden yapılmıştır,
Çiceklerin ismini aklımda
tutamadığım için
Beni maruz gör,
neden dersen?
Onlar çok narindir
Ne hayallerim var, zaman geçmek bilmiyor, daha çok özlüyorum.
Söyle kaç siir var.
Şubat çatlağı
arasında, bizi anlatan
Bir çırpıda zihnini karıştıran,
Çıkmazlarından kurtulmak için,
Onu içindeki çıkmazlıkta unutup,
Yok, oluşunu izleyerek öyle silersin.
Eriyen zamanın sözcüklere dönüşmüş ışığı karanlıkda kaldı.
Özgürlüğü hak eden kelebek kadar yol kat edemedik.
Belki de sol yanınızda bir çocuk gülüşü kalacaktı.
Gülüşü cennet kokan çocuklarla
Duyusal körelmeler çoğaldıkça,
İnsanlık yok oldu.
Hayat her an bitebilir.
Bir tek sen biliyorsun kalbimde sakladığımı,
Sor hadi neydi diye,
Severim seni,
Ayın ve yıldızın geceyi sevmesi gibi,
Güneşin günü sevmesi gibi.
Bir çocuğun küçük yaşta yaşlanması ne demek!
Bilir misiniz?
Onun için gündüzün aydınlığı,
Gecenin karanlığına sıkışan,
Güzel şiirlriniz hep sürsün, yüzünüz de daima gülsün.