Elini nereye koysan yüreğin ordadır
Gözünü ne zaman kapasan o rüyadır
Baştan çıkmış bir dünyayı paylaşmak
Yalan dır.
Dır ve dır herşey dırdır
Kargalar bile gülecek haline
Ellerin konacak tel örgülere
Yoksulluk yetişecek gönlünde
Dön geriye!
El alem ne diyecek haline
Kolay olsa ben yapardım
Aşk yüzüne dokunuşta
Tenini koklayışta
Ellerini arayışta olsaydı
Ben yaşardım.
Ne çok sırrımızı paylaştık birbirimizin
Ağlaman gerekenlere güler geçerdin
Bana sürekli suzi quatro derdin
Bildiğin gibi olsun be İbrahim.
Naif bir gülüşün vardı, derin gamzelerin
Onlar hep üşürler
Issız gecelerde kimbilir kaç kere ölürler
Kafalarında geçmiş yok, gelecek yok
Çok düşüncesizler.
Onlar hep gülüşürler
Ben ıhlamur ağaçlarının buruk kokusuydum
Hanımelinin narin vücudunda buluştum
Çam sakızı çoban armağanı oldum
Bir akşam yastığının üstüne kondum.
Bak! Şimdi çok yorgunum
Biliyorum yabancı bir ülkedesin
Gittiğin yerde bilmem hangi mevsimdesin
Mor bir menekşenin bulut renkli penceresinde
Yağmur'la Yıldırım'ın annesi yine sen misin?
Hala kapının arkasında mı yeşil fitilli yeleğin
Gül ayında doğmadım ben
El bebek gül bebek olmadım
Güllerin açtığı mevsimde
Gül kokulu kundaklara sarılmadım hiç.
Kendimi uykuya kuruyorum
Amansız bir hastalığı uyuşturur gibi
Zihnimi zorlayıp yanıltsam da biliyorum
Hala bir yerlerde hatırlıyor seni.
Çekip gittiğin gözlerimde
4 Temmuz 2010 tarihinde bilinmeyen bir neden ile, sayfamdaki hiç bir şiirime girilememiş, şiirlerim görüntülenemiştir.
Şiir dostlarıma bildirir, saygılarımı sunarım.
Gülay Aruç.
gülay aruç yazdıgım korumlar sayfana kayıt olmuyor üzgünüm