Güneşin bulut arasından kendini gösterişine benziyor ruhum
Bazen ışıldıyorum, bazen zifiri karanlık
Yağmur da ekleniyor ara sıra içine, biraz tuz karışık
Ağaçlara bakıyorum şimdi bir pencere önünde, çırılçıplaklar
Benim çıplaklığım sensizlik, onların ki yapraklar
Kendimle savaşıyorum bu defa yine sevdiğim gerçek, gidişim yalan
Sözüm ona öfkeliydim. Geçeceğini biliyordum ama bu kadar çabuk değil. Sevgimi karıştırma sakın bunlara ona dokunmuyorum. Kırgınlık dağılan bir vazo gibi duruyor aramızda, toplayıp yapıştırmak gerek. Eskisi gibi olacak mı? Gözlerinin ötesindeki cümlelere buruk bir gülümsemeyle cevap verdim sadece. Teşekkür ettim sonra seni bana getiren dost yüreğe. Dağılmış halini, karışık kafanı ve acıyan gözbebeklerini görmedim sanma sevgilim. Gördüm.
Kızgınlığım sana gözyaşı içinde çaresizliğimi anlattıktan sonra geçti. Evime gelip yorgun bedenimi uykuya bırakmadan önce ettiğim dualarda, başımın secdeye değdiği yerde bıraktım kırgınlığı. Hayırlı bir zaman vardı dualarımda. Seni seviyorum ve bunun biteceğinden korkmuyorum çünkü sende biliyorsun koşulsuzluğumu, süresizliğimi. Bunu sana söyledikten sonra uykuya daldım. Ta ki senin aramana kadar. İzin istemene gerek yok. Evime, yüreğime hoş geldin sevgilim derim sadece. Anahtarım sonsuza dek bir tek sende olacak.
Sadece zaman demiştim, gitmek için erkendi. İnsanların karşıma geçip iyi düşün deyişlerini, bana verdikleri kıymetin önemini gördükçe arkamda bırakmayı diledim tanrıdan yalan değil. Dilime ahlar da takıldı, yalan değil ahım var. Hastalık, bağımlılık, isyan belki biraz yada çaresizlik. Hepsinden karışık işte yaşadıklarım. Suskunluğuna alışkınım sanıyordum, alışmamışım. Seni anlıyorum, tanıyorum sanıyormuşum, işe yaramıyormuş. Bir tek sen biliyorsun içinden geçenleri, benimkiler tahmin, öngörü. Karmaşık rüyaların ortasında yanımda oluşuna şükrettim yine sonunda, üzüldüm biraz belki. Beni önemseyenleri panik ettim ama ciddi bir durum değildi. Geçecekti değil mi?
Yarına bıraktığım düşlerim sana dair yansımalar içeriyor. Gidebilmek elimde mi? Belirsizlikte kaldım. İlk kez netleştiremiyorum içimi, ne git ne de kal diyemiyor yüreğim. Zorlanıyor sınırlar. Bıçak kemiğe ha dayandı ha dayanacak derken, nerde derin nefes alınır bilmem. Özlem..Seninle yeniden hülyalı bir halde. Aşk.. Kendini buldu sende. Ben.. Gözlerimi bıraktım gözlerinde, kalbim kalbine takılı kaldı. Ya sen.. İkilemli bir halde zorluyorsun kendini benden önce.
Sevmek korkmaktan daha kolay aslında. Zorlamadan kendini bırakabilir insan sevmeye. Şöyle bir düşündüm de dünden bu güne, hayatımızdaki her şey şimdiki zamana hazırlık yapmış, farkına varmamışız. Tesadüf sandığımız aslında, kaderin ağlarını dişi bir örümceğin azmiyle örüşüymüş. Şimdi yapıştık kaldık. İyi ki de kaldık, sevdalandık. Acımadık hiç düşsek de, yine kalktık. Kalkarız her şeye rağmen de.
Cansın bende. Susun yürekte. Gölgemsin hayat içinde. Sensizlik koyar en çok yalnızlıktan önce. Cansın tende. Ruhumun eşi, karanlığın öteki yüzü aydınlıktan önce. Günsün şehrimde. Mavisin Akdeniz’imde, çocukluğumsun benden önce. Gülümsemene düştüğüm ilk günden şimdiye, aynı şeylere farklı anlamlar katarak yaşamışız ayrı yerlerde. Aşk yanıymış aç kalan kalbimizin birbirimizden önce. Kanatlarımızı kırmış hatta sevda evvelce, yine de sırt dönmemişiz.
Gecenin orta yeri saat tam on iki
Aşk bekliyor heyecanla yeni günü
Köşe tutmuş sevinçler göz kırpıyor
Kulağımda kahkahan çınlıyor
Kendi kendime konuşmalarım var
Hayatındaki varlığımı hiç sorgulamadım.
Çünkü eminin, içinden geçenlerden.
Madem kaçıyorsun korkak adamım.
Söyle değmesin gözlerin gözlerime.
Sen sevmeyi hiç bilmemişsin sevgili
Ben seninle korkunu paylaşmaya hazır bekliyorum
Seninle her şeyi karşıma alıp, tek yürekle düşe kalka aşka yürümek niyetim
Ben mi çok güçlüyüm yoksa sen mi çok korkak
Öğrenebiliriz birlikte sevmeyi..
Yıldız yağmurları yağacak bu gece üstümüze
Sakin ve karanlık bir yer seç kendine, izle
Dileklerin kadar yıldız düşsün yüreğine
Umudum sana dair benim dilediğim şeylerde
Var mıyım yok muyum içinde bir yerlerde
Varsam mutluluğumsun hala
Hayata dolandım kaldım, tüm çıkışlarımı kendim kapattım.
Elimde avucumda ne varsa inançtan yana hepsini harcadım.
Güven neydi bilmiyorum çünkü önce kendimi aldattım.
Yalancı sözleri gözüme perde yaptım,bakamadım.
İyi niyet gözyaşımın ardına saklandı akarken gözümden,
Sevdiğimi sandığım her şeyi ardıma alırken anladım,
Uzak doğunun dinginliğini ve sırrını al yüreğine. Sessizlik tahammül edilmez bir hal aldığında ki alacak, dayanmayı becerebildiğince tamsın. Güç dediğin acıyan ve acıya dayanan yerlerinle orantılı. Öğrenmek bedelsiz olmaz.
Uzaklık iyi gelir bazen. Değişimlere inanmaya çalışırken, aynı günü iki kez yakalayabiliyor olmanın keyfini çıkar. Sen başlayıp biterken, ben yeni yeni başlama telaşındayım güne. Özlüyorum üstelik, ruhu terbiye eden ve hisleri dizginleyen bir disiplin içindeyim.
Su gibi olmalı insan, su gibi kendine yol bulan. İçinde hiçbir kötülük barındırmayan ve sürekli akan, tıkandığında zorlayıp taşan. Bazen çağlayan, bazen de ince bir çizgide sakince yol alan. Uzaklıklar sınıyor şimdi, bambuların yeşerme hikayesinde aşkları. Üç beş gündü belki yokluğun, mevsimlere inat uzadı. Yine de su gibi olmalı dedim ya yürek, her dalgada sahile vuran, çakıl taşlarına hayat katan, bazen de varlığı için savaşılan ve sabırla kaynağında son bulan.
İnsan bağlarmış ruhunun eşine yüreğini görünmeyen iplerle
Gemici düğümünü öğretiye gerek kalmadan atarmış aşk sahibini bulunca
Yıllar geçer, kader yolları karıştırır belki yine de aşk öteki yarısını iz sürermiş
O yüzden sevgiliye can demek zor söylemmiş
Canımsın şimdi benim
Ruhumun eşi, hayatımın yoldaşı, sahibisin yüreğimin sevgili
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!