Seni tanıdığım günden beri içimde ılık meltemler var
Zihnimde sahile vuran dalgalar
Dilimde sıcak kumlardan serin sulara giden kelimeler var
Yalın, umutlu, belki biraz iyotlu
Seni tanıdığım günden beri elimde sadece kalbim var
Zamansız duyguların
Anlamsız sanılan karşılaşmaların
Düşünmeksizin atılan adımların
Tüm kalp çarpıntılarının
Bir sonu vardır elbet varılan
Aslına sadık kendine vakıf bir kalbim var benim
Sevmelerim ondan daha cesur
Duygularım ondan daha nettir
Her kalp bir bakıma kendinin katili midir
Kim gerçekten madur olur ki konu aşksa
Hayat, bizden büyük müsün gerçekten? Ya da biz o kadar küçük müyüz? Tüm ezberlerimi bozmalı mı? Her bir siyah beyaz karesi, her ayrıntısıyla üstelik nasıl koyduğumu bildiğim, her duygusunu sonuna kadar yaşayıp sindirdiğim, benim hayatım dediğim, içine yerleştiğim, hayat; söylesene benden büyük müsün gerçekten?
Yok. Ne ben küçük haldeyim ne sen büyük. Kafa tutmak değil niyetim, nasıl geldinse ne verdinse başım üstünde dedim çünkü ben her seferinde. Hayat, nasıl gelirsen gel bana öğrettiklerinle ve ne öğreteceksen de taş koymaya devam edeceğim yoluna, kendimi de seni de yontmaya devam edeceğim. Bazen karanlıklarda kalacağım, bazen ışıktan gözüm kamaşacak, hep sonunda bir dengeye varacağım. Şimdi hadi sen söyle, hangimizden büyüksün gerçekten?
Peki ya sen? Hem tüm sıfatlarımın sahibi hem hiçbiri olan sen, niye kendini küçülttün? Benden, hayattan hatta kendinden bile geride bıraktın? Şarkıların söylediğini niye söyleyemedin bana, niye konuşamadın? Hesap sormak değil bu saatten sonra niyetim, sadece anlamak üstelik seni de kendimi de. Benim seni anladığım kadar sen beni anladın mı acaba? Sustuklarını duyabilmeyi, söylemediklerini anlayabilmeyi biliyorum tabii ki. Ya sen?
Köksüz sandığım kayıp bir duygunun peşinde geçen amansız zaman
Hesapsız yılların sonunda içimde bulduğum acı
Nasıl oldu anlamadığım, arkasına saklandığım taş duvar
Kendime yaklaştıkça görüşümden çıkan, adını aşk koyduğum sen
İşte benim hayat dediğim tüm bunlardan ibaret
Hiç olmadığım kadar kendimleyim şimdi
Bitti yılların ikilemleri
Temizlendi bana ait duygular
Sadece kalbim var sevebildiği kadar
Bu kaçıncı perşembe yokluğunun üstünden geçen
Kaçıncı sabah sesini duymadan uyandığım
Elimin telefona gidip de arayamaması kaçıncı
Hani alışacaktım, hani dayanacaktım, yok olmuyor
Baş edilemeyen kocaman bir boşlukta sadece günler geçiyor
İyi ki geçiyor diyorum bazen
Belleğimdeki izlerin peşi sıra düşlerime sürüldüm
Mavi çakıl taşlarının arasında, kalbimi bir cam kırığı kanattı
Gözyaşımın çıkardığı fırtınada dalgalarla boğuştum
Yuttuğum su tuz bastı yarama
Sanki karanlık ve duyusal bir uykunun derininde boğulacaktım
Son anda uyanıp nefes aldım
Başını dizime yasladığında, bir kuş uçuveriyor sanki kalbimden
Soran gözlerinle bakıyorsun ya, takılıp kalıyorum
Boğazıma düğüm, gözüme yaşsın bazen
Bazen de sımsıcak sarılıp gülümsüyorum
Biraz kaygılı biraz heyecanlı bir beklemedeyim
Dilimin ucunda kelimeler, düşmemek için kendilerini kolluyorlar
Çünkü kalbimden sonrası uçurum
Aşk düşse umut kalır mı
Umut düşse dostluk dayanır mı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!