EY ARAT!
Sen umudun mavisi,
Sen sevdanın heybeti..
Düşman, bayrağını önüne atıyor sen yürüken..
Kara bir köprü kurmuş kaşların gözlerine,
Biliyorum gelmeyeceksin..
Sensizliğe alışmamı bekleyip,
Hayatına kaldığın yerden, devam edeceksin.
Ne bir süre verdin, dönmeye dair, nede bir umut..
Yokluğunun kuytusuna zincirleyip sevgimi,
Bir baktı gözlerime;
Dünyada yaşadığım ilk gün sandım.
Daha öncesi bu an'a ihanetti..
Bir baktı gözlerime;
Damarlarımda karıncalar gezerken,
Bu gece gidiyorum senden..
Gelirken çiçekler açan yollar,
Giderken toz duman oluyor..
Bazı pişmanlıklar;
Tabelaya bakmadan girip,
Yalvarman boşuna, vermem elimi,
Sevmekten bıktığın, teni çıkardım.
Senin için dua, eden dilimi,
Daldığım rüyadan, seni çıkardım!
Başkasına kıymet, bana meziyet,
Yeniden doğmak gibi, kalpten kalbe düşünce,
Geçmişimi silmekti, bendeki her düşünce.
Ellerimi sevgiyle, yüreğine sarardım,
Şimdi bitti o sevgi, bende soldum sarardım.
Ne yağmurum varsa, döküyorum giderken..
Görünmeyen acılarımdan, can çekişiyorum.
Kollarım omuzlarıma, bedenim dizlerime yük oluyor..
Kitap ayraçlarına takılmış virgülleri toplayıp,
Küçük harflerle başlayan, şiirler döküyorum gözlerimden.
Gidişine kalıyorum sevgili,
Açık çay renginde kızılın,
Gün batımını izliyorum.
Gün geceye, ben yerin dibine batıyorum..
Yağmur sonrası,
yaprağın güneşte kuruma mesafesi gibiydi
vuslat..
Hiç bir fidanın dalına kelebekler konmaz,
hep kuşların yükünü çekerdi minik kolları..
Çiçekli Bir merdiven dayadım gökyüzüne
Yıldız kümelerinden topladım şiirleri
İnci sözleri serpiştirip o güzel insanlara
Koşmak kırları yeşil bahara
Ve aşk ısmarlamak tenleri çiçeklere .
Yüreğin duyguların hiç incinmesin inşallah melek saiirem ??
Gönül renginiz solmasın.
Gönül renginiz solmasın.