Biliyorum gelmeyeceksin..
Sensizliğe alışmamı bekleyip,
Hayatına kaldığın yerden, devam edeceksin.
Ne bir süre verdin, dönmeye dair, nede bir umut..
Yokluğunun kuytusuna zincirleyip sevgimi,
Bir baktı gözlerime;
Dünyada yaşadığım ilk gün sandım.
Daha öncesi bu an'a ihanetti..
Bir baktı gözlerime;
Damarlarımda karıncalar gezerken,
Bu gece gidiyorum senden..
Gelirken çiçekler açan yollar,
Giderken toz duman oluyor..
Bazı pişmanlıklar;
Tabelaya bakmadan girip,
Yalvarman boşuna, vermem elimi,
Sevmekten bıktığın, teni çıkardım.
Senin için dua, eden dilimi,
Daldığım rüyadan, seni çıkardım!
Başkasına kıymet, bana meziyet,
Ne yağmurum varsa, döküyorum giderken..
Görünmeyen acılarımdan, can çekişiyorum.
Kollarım omuzlarıma, bedenim dizlerime yük oluyor..
Kitap ayraçlarına takılmış virgülleri toplayıp,
Küçük harflerle başlayan, şiirler döküyorum gözlerimden.
Gidişine kalıyorum sevgili,
Açık çay renginde kızılın,
Gün batımını izliyorum.
Gün geceye, ben yerin dibine batıyorum..
Yağmur sonrası,
yaprağın güneşte kuruma mesafesi gibiydi
vuslat..
Hiç bir fidanın dalına kelebekler konmaz,
hep kuşların yükünü çekerdi minik kolları..
Bu dünya sadece insanın değil,
Börtü, böcek, kuşlar var insaoğlu.
İyiliğe dönen lisanın değil,
Herşeyin tam gözün, dar insanoğlu.
Timsahtan çantayı, bavulu yaptın.
Uğruna verdiğim savaşların galibiyetine değmedin sen..
Gök gürültüsünden korkardı şiirlerim.
Çekip mısralarımı ellerimden,
Şimşeklerin arasına attın.
Şiirleri yağmurlara küstürdün sen.!
Sen gitmiştin;
Bilmem kaçıncı saniyede, kaç yıl geçti.
Başım öne eğildi,
Gidişini izleyen gözlerim, Kaldıramadı gerçekleri.
Vardır bir yolu gülümsemenin ama,
Yüreğin duyguların hiç incinmesin inşallah melek saiirem ??
Gönül renginiz solmasın.
Gönül renginiz solmasın.