Çete, her yerde!
Masada, bazen bardakta...
İğnenin deliğinde girmiş,
Gömleğin iliğinden...
Rüyalarıma sızmış çete!
Beleş yaşıyoruz demiş Orhan Veli,
Su beleş, hava beleş...
Bense sirke satarım yok mu alan,
Beleş!
Varsa tırnağın kaşı başını...
“Bu fabrika tütün kokuyor! ”
Kızlar duymadınız mı beni?
Bu fabrika tütün kokuyor dedim size...
Gözlerimi eteğinin tozunda kuruladığım,
Pembe rüyalarımın sararmış gelinliği bile
Artık tütün kokuyor...
Tanrım sen acı bize!
Sorunlarımız diz boyu,
Teklifsiz geldi söze.
Bazen bir kuru ekmeğin kavgasıdır bu,
Bazen ikiye bölünmüş yarım ekmeğin.
Sana öylesine tutkunum ki
Tanrı şahidim olsun
Ne toprak yeryüzüne bunca bağlıdır
Ne güneş gökyüzüne
Bir sevda ki aşk teknesinde
Bir çorba kazanında pişer yetmişiki buçuk şehriye,
Kiminin gümüş kepçesi salınır belinde,
Kiminin elinde guduz şimşir... (1)
Şalgamın tadınca kavgalı olduğum,
Sen sultanlar diyarı ey şehir! (2)
“İstemem! ” demiş Peder Bey’ler,
İstemez elbet aksın gözünden bir damla.
Gün ola harman ola, susuz döner devran.
Bizler adak adar, fal baktırırız ama,
Tanrı takdir eder izzetimizi ayan.
“Düş! ” der on kat derininden,
Zamanın bir yerinde,
Hani bir yer var ya işte orasında,
Seni bulmak, seninle olmak...
“Deeh! ” demek geçmişe,
Kolalı votka rakıya deh demek…
Bir düş müydün gerçek mi?
Hayalinle uykularımı bölen,
Ve sorgusuz alıp kaçıran dağlara…
Bilmem dağda gezen eşkıya mısın?
Koklanası bir yaban çiçek mi?
Seni sevmeğe mahkûm edildim bilemezsin
Bir ecele bir de müebbete
Ben iki kaşı iki göz üstünde
Hayat boyu iz sürdüm de geldim
İzin üstünde




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!