Galip Uçar Şiirleri - Şair Galip Uçar

Galip Uçar



Ölmüş bir hurma ağacının
Sarkan dalından
Kararmış çürümüş meyvesinden akan
Nektara yapışmış beyaz bir kelebek

Devamını Oku
Galip Uçar

Karanfil koymayın yollarıma
Kırmızısı karaya çalar
Mum yakmayın sıra sıra
Soğuk olur şehrin akşamüstüsü
Yel eser dayanamaz alev
Söner gider

Devamını Oku
Galip Uçar

Asidir bu şehrin
Çocukları hep asi
Yıkamaz deviremezsin
Bükemezsin bileği

Bir kalkarsa şaha ah

Devamını Oku
Galip Uçar

Doğudan Batıya koptu bir fırtına
Ekmeğim kurban oldu
Ben güneşe hasret
Çevremde biten güllerimin özsuyu çekildi
Kuşların cıvıltısı arasında
Koptu sazımın teli

Devamını Oku
Galip Uçar

Bir yangındım kaynağı bilinmeyen
Hırsla dolu
Keskin
Sarp dağ başlarıydım
Ara sokaklardan caddelere taşan bir isyan
Kuşatılmış bir meydandım

Devamını Oku
Galip Uçar

Günün en sıcak saatlerinde
Ayağımı yakıyorken kumlar
Mavi bir deniz haydi gel deyip
Derin kalbinde beni kucaklar

Sahilin bu en güzel hali

Devamını Oku
Galip Uçar

Aşk ki
Görkemli bir cesarettir
Daha hiçbir meydanın görmediği
Açılamayan sımsıkı yumruk gibi
Aşktan daha cesuru görülmemiştir
Öylesi bir yanan kalpten

Devamını Oku
Galip Uçar

Taktı baretini
Giyindi tulumunu
Tuttu çekicini
Kavradı orağını
Yürüdü çamurlu ayaklarıyla
Yürüdü karanlıkların en karası gecede

Devamını Oku
Galip Uçar

Ayrılığa üç durak kala

Hava soğuk ama güneşli

İnsanlar kuru dallar kadar anlamsız

Devamını Oku
Galip Uçar

Ay ve Zühre üst üsteydi
Gökyüzünün aynasında
Ay ve Zühre bambaşka sanılırdı
Yahut bazı bayraklar yanlış tanınırdı
Zühre yıldız değildi
Yıldız da Zühre kadar parlak

Devamını Oku