Funda Kocaevli Şiirleri - Şair Funda Ko ...

Funda Kocaevli

Ucu bucağı olmayan bir hayale tıkıp, gecenin tam ortasına saldım seni/beni. Bir dağ başında ıssız kalmış, okyanusun ortasında yalnızlığı tıklım tıklım yaşar gibi ve her taraf ikimize ait anılara bulaşmışken, zaruri bir hiçlikte kaybolur gibi bu hayal.

Gözlerinde kaybolmayı, nefes almaya tercih ettiğin bir adamın/kadının, ardından bakakalmaya mahkum şu anın. Yüreğindeki çizikleri, imza diyerek körü körüne sakladığın zamanların, şimdi.

Gerçekte hiç var olmamış, sadece basit bir illüzyondan arta kalan anı kırıntılarıyla nefes almaktayız hepimiz ve sevgisizlikten olmalı bütün bu saçmalamalarımız. Tek bir kelimeyle anlatılabilecek “gel” ve “git”leri sadece kendimizi daha anlaşılır şekilde ortaya koyma saplantımızdan, uzun uzun cümlelerle kendimizi yormalarımız.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Ardımda kaç cenaze bıraktığımı düşündükçe, kendimi azılı bir katil sanıyorum geceleri. Karanlıkla anlaşma yapmış bir ruha büründüğüm düşüncesi sarıyor, sıtma nöbetlerine bırakıyorum yüreğimi. Nefes almak da zor oluyor o zaman, ağlamak da. Bir başınalığa katlanmak yerine, yeni bir cinayet için kurban seçmeye başlıyorum içimdeki fotoğraflara bakıp.

Bazen kan akıtmak, delilik denebilecek derece mutlu ediyor insanı. Bir yüreği bıçak darbesi kadar acıtabilecek cümleleri kurmakta ustalaşıyor dil ve ardı arkası kesilmeyen bir hikâye anlatmaya başlıyor.
Neden mi?
Sırf kendini acıtanı daha fazla acıtabilmek için!

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Kahve koyusu yalnızlıklarından geldin sen bana. Karanlıklarını yırtıp atmak istercesineydi, gönül kapımı yumruklamaların. Araladım kapıyı, hemen girdin gönlüme. Bir köşeye büzüşüverdin çocuk gibi. Islaktı her yerin, yalnızlık yağmurlarında kalmış bir adamdın sen. Yıllarca özlemlerle yaşamış ve nefes almaya çalışmış. Kahve koyusu bir yaşam ve kahve koyusu anılarını yüklenip düştün yollara. Sırtında kocaman bir çuval, içinde de yalnızlığın. Hem de kahve koyusundan…



Şarap renginde bir geceye daldık birlikte. Kah baktık kana kana, kah kaçırdık gözlerimizi. An geldi, bir mıknatıs birleştirdi bizi sanki. Tüm karşı koymaları yitirdik işte o zaman. Kahve koyusu yalnızlıklardan şarap rengi gecelere daldık. Bir dut ağacı vardı bahçede. Dut tadında bir sevdaydı belki de bizimki. Ne çok tadı barındırdın göğsünde bunca zaman sevgili? Şarabın rengi duttan geldi belki de, senin kahve koyusu yalnızlılardan kaçarak gelişin gibi. Dünyadan sıyrılıp bana koşuşun gibi. Tutsak zamanlardan arındırılmış bir masal oldun. Sadece masallarda yaşayan bir prens oldun. Kulenin zirvesin de değil de, bu kez karanlık zindanlardan sakladılar beni, gel kurtar sevgili. Kahve koyusundan da beter, bu karanlık. Şarabi gecelerime götür beni.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Dikkat et basma üstüne kalbimin,
Sen kırdın onu, yetmedi ezdin geçtin.
Cam kırıklarının yanına attın beni,
Kederlerle yüreğimi çizdin.


Devamını Oku
Funda Kocaevli

Öfkeden gözüm dönüyor, kanım hücum ediyor beynime ve dayanılmaz bir yangın var gözlerimde. Ateşinde kavurmak istiyorum seni. Hınca hınçla, hainliğe anadan üryan hırslarla cevap vermek istiyorum. Bir elimde yüreğim, bir elimde sen, sokaklar boyunca ikimizin kanını akıtarak gitmek istiyorum.
Ben giderek azalırken intikamdan yana, sen giderek çoğalıyorsun acıdan yana. Şimdi sıra sende be adam!

Her şeyden payımı aldım ben. Acıdım, kanadım, zaman zaman Aşk’tım, zaman zaman da kan!
Sen yalandın düpedüz dudaklardan akan. Hiç teklemeden, dilin sürçmeden söylendin. Kendini ezberlettin bana. Şimdi bir daha yazılmamak üzere siliniyorsun akıl defterinden. Tüm sayfalarından kazıyorum adını. Bazen kanatıyorum sildiğim satırları.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Kim sezmiş seni kanımda taşıdığımı?
Kim görmüş avuçlarımdaki saçlarını?
Kim görmüş gözbebeğimdeki izini?
Ya kulağımdaki sesini kim duymuş?
Bazen ben kendimden bile habersiz severken seni,
Kim bilmiş benim yandığımı?

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Paramparça oldu aynam bir anda
Her gün ayrı ayrı kırılıyor yaşam
Dağıldı tüm parçalar tüm boşluklarıma
Sen miydin her parçada yüreğime saplanan


Devamını Oku
Funda Kocaevli

Kayıp harfler var yaşadığım şehirde, mahallemde, sokağımda. Kaybolan bir çocuğun sitemi, ağıtları, kavuran ağrısı sıtma sıcaklığında sarıyor her yeri. Kayıp harfler var odamda, bir köşede duruyor biliyorum, belki üşüyor. Bulmalıyım onları, giydirmeliyim üstlerini, yedirmeliyim, içirmeliyim. Kayıp harfler dolaşıyor yüreğimde. Çıkın artık çıkın, nefessiz kaldım denizinizde...

Kayıplarımı arıyorum şimdi. Harflerimin peşine düştüm köşeleri dolanıyorum teker teker. Harflerle birlikte aslında kendimi de arıyorum. Bir köşede seni beklerken unutup kaybettiğim kendimi bulmaya çalışıyorum. Ellerimin boş kapanmasını hazmediyorum zaman akarken. Aslında, hiç tamamlanmıyor eksiklerim. Kayıp harflerim, hep kimsesiz kalıyor. Her seferinde bir başkasıyla el ele tutuşturup, sahile bırakıyorum onları. Şarap kadehlerini dolduruyorum, boş ellerine veriyorum. Yudumlarken birbirlerine sıkıca sarılsınlar istiyorum. Kaybolmak öyle yapışıyor ki üzerlerine, yine salınıyorlar ayrı caddelere.

Güzel Mavi’m artlarından bakakalıyor öksüzce. Kimsesizliğini bir kere daha koyuyor önüne. Düşünüyor… Nice sevdalara şahitlik yaptığını, nice gözyaşlarını bağrına bastığını, insanların ve kelimelerin her yaşadıklarında ona koşmalarını izlediğini düşünüyor. Düşünüyor… Kimsesizliğini düşünüyor tüm bunlara rağmen.

Devamını Oku
Funda Kocaevli

Her yer beyaz olmalı, bembeyaz.
Kar yağsa diner mi gözyaşların?
Çocuk, bak yüzüme saflığınla gül biraz.
Gözyaşının denizinde boğulma sakın.


Devamını Oku
Funda Kocaevli

“Radyoda dilini çözemediğim bir şarkı çalınmakta, ben ise yine o öksüz gecelerden birine karışıyorum. Dışarıda bardaktan boşanırcasına yağmur var. Yağmur, sensizliği daha bir yoğuruyor sanki yüreğimde. Bir kaç kadeh içtikten sonra hele de! ”

Herkes veda etmekte birbirine, sokaklar kadar boş kalmakta artık sevdalar. Her geçen gün “Hoş geldin! ” demeyi unutur olduk birbirimize. Aşk şekil değiştirir mi bilmiyorum ama kime sorsam, hiç bilip görmediği, şahit olmadığı eski aşklardan dem vurmaktalar.
“Ah o eski aşklar yok mu? ”
Seni de, beni de bu hale getirendir aşk. Faili bellidir yüreğimin katilinin. Mutluluklarımızı gözlerimizden ve gülüşlerimizden ayırıp insafsızca, hiç sevmemişiz gibi o gülüşleri, sırtımızı dönüp gider olduk.
Düpedüz vefasız olduk!

Devamını Oku