Boyuna, posuna,kurban olduğum...
söyle....botoksunu,kime yaptırdın!
Adına sakızdan fallar tuttuğum,
söyle...silikonun kime taktırdın!
Kirpiğin gerçek mi...yoksa takma mı...
Hadi,
yine yağmur yağsın bu gece...
birden bire,
küçücük bahçemize,
yavaş yavaş,
vursun pencerelere,
Üzülme hiç bir zaman,
sakın geç kaldım diye...
gün,
öğlen sonrası olsun,
vakit,
varsın ulaşsın ikindiye...
Bana küsmen niye,
zaten sanadır nazım,
kızgınlığım sana değil,
hayata itirazım...
Ben,bir yokuşun dibinde,
Yanlış biliyorlar onlar,
sakın inanma...
kimine gılman veriyorlarmış,
kimine 1250 adet Huri,niye!
şarap akıyormuş çeşmelerinden,
cennet diyorlar; hikaye...
Bir araya gelince,
rakı içerdik,
biz...
ikimiz,
O,
cebinin köşesinde,beyaz nohut getirirdi...
Kanat çırpışıydı,
kelebeğin,
sana göre yüreğimin çırpınışı...
o kadar yakınken sana,
duymuyordun,
Bu akşam,
Bir deli poyraz gibi,
esti bir anda...
unuttuğumu sandığım o
bildik duygular..
Bir tohum tanesi,
bilir misin ne kadar çırpınır,düşmek için toprağa...
An daki bilinçtedir,Hikmet-i Hüda...
bir buğday tanesinde,
yığınla başak...
bir incir çekirdeğinde,gizlidir dünya!
Farklı,zamanlarda gelir sevdalar...
Tümü sen,
tümünde,sen..
Bu gelişler,beni hep titretir...
sağnağında,ıslanıp,sevdanın...
beğeni ile okuduğum şair fatma müjganı, ayrıca çok yünlü çalışmalarından dolayı kutlarım,,