Seni,ben doğurmadımsa ne çıkar...
Dur! bir ninni kadar kucağımda tutayım seni...
iç derdim...iç,
helal olsun ak sütüm sana,
Yeşil çimenler yatağın,
lacivert gece yorgan,
Ay,
saklambaç oynasın,
oylum oylum,
dantel gibi koylarda,
yürüsün,
Zaman, dursun
yırtılsın gün,
orta yerinden...
Yine göz yaşlarımın,
selinde yüzeceğim...
Leyla geçmiş, buradan anladım!
Perçeminde yağmur,
duvarlarda şiir izi var...
Bir rüzgarın üstünde geçmiş sevdalarla şimdi...
Çiçeklerde şiir kokusu,
yağmurda aşk hissi var,
Ses vermez taş duvarlar,
açılmaz demir kapı...
duvarların ardında,
hayatlar tükeniyor...
ne bir avuç gökyüzü,
Ben,
vaz geçtim...
Hem yarden,hem de serden!
Ey!
sevdaların en yücesi ile bağlandığım,affet beni!
suçlu sensin,
Yine kapandı pencereler,
Ay,tutsak...
gün, yüzüne hasret güneşin,
Acaba yerinde mi yıldızlar?
Dışarıda ne zaman ağladı gök,
Ne gözlerimde fer kaldı,
ne elimde elinin sıcaklığı,
Gençliğimi yolsuz,ıssız o köylerde bıraktım...
Zaman artık nasıl geçer bilinmez...
Kah rüzgara binmiş
Dün,
Gece bana,söz verdi…
Yarın,İzmir’e yağmur yağacak.
Bir çocuk gibi sevinçli,
Bir serçe gibi ıslak,
Yıkanacağım göllerinde yağmurun,
Ben,
aslında bu mevsimi severim...
ilk yağmurlar,ıslatırken toprağı,
bahçeler öksüz,
kilitli kapılar,
ıssız sokak,
beğeni ile okuduğum şair fatma müjganı, ayrıca çok yünlü çalışmalarından dolayı kutlarım,,