Her rüzgarla bir yaprakla yellenen,
Her yağmurla bir dere ile sellenen,
Zaafları uğruna anaları bellenen,
Kaçıncı bu kim bilir.
Kim bilir kaçıncı,
Her çiçekten bal almayı
Maharet mi sandın gönül
Seven yare kul olmayı
Cesaret mi sandın gönül.
Cesaret sevgini gücü,
Şarkışla, Elmalı, Birde Gemerek,
Dayan Yoldaş kavgamızı sürdürek,
Zulüm düzenini yerle bir edek,
Oy zulüm, zulüm, Bizedir Ölüm.
Gemerekten öte yolum dolandı,
Güzel çirkin bir oldu
kan emdiler
Can emdiler yetmedi
Kıydılar cana
Öldürdüler de;
Can vermedim toprağa,
Sırtımı döneli Hakka,
İkrarım darımdan oldum.
Kara yüze baka baka,
Cemalim nur'umdan oldum.
Yaş kemale erdi yetti,
Köylerimizden kopup geldik.
İlerlerken şosesinde kentlerin,
Zıpkın gibiydik,
Fırlarken yerlerimizden...
Durmak yoktu !
Yorulmak da ne kelime
Sen bir O'sun bu bendeki, kocaman,
Ağız dolusu ana avrat küfreden,
Dağları iniletecek,
Ve yağmur gibi yaş döktürecek,
İçimi sızlatacak kadar ağlayan...
Çenelerimi ağrıtacak
Bülbülünüm al gülümsün,
Dalında olmak muradım.
Mecnun'um çal çölümsün,
Yolunda olmak muradım.
Kanat verip uçuranım,
Aşkın girdabına düştüm dönende,
Salına bindiğim Abdal Musa'dır.
Har içinde yüzdüm, nara yananda,
Dalına konduğum Abdal Musa'dır.
Açıldı bir kapı, buyur denildi,
Delili dilinden akan ırmaklar,
Sulanır ki yeşersin kuru,topraklar.
Kimi ağaç vardır dökmez yapraklar,
Bunların içinde sır dır Delili.
Görünen insandır elbette adem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!