İnan arayan idi densiz,
Müstahakın bulsun o cep,
Dil konuşamaz oldu sensiz,
Müstahakın bulsun o cep.
Akşam kimdi cebin çalan,
Kıskanıyor sevgimiizi,
Kuşlar ve ağaçlar,
Dalda ki yapraklar...
Kıskanıyor denizler,
Hatta denizde ki dalgalar,
Gökte yıldızlar
Söylenmektedir laflar kulakta,
Cadde, Şose, Sokak, Yollar, Yolakta,
Hele dön aynaya kendine bak da,
Kendin neyin nesi? Görünenin Ne?
Hemi rezil oldun, hemi de kepaze,
Sevgi beslenilen yurt toprağına,
Kin nefret tohumları ekilmesin.
Din İman adına solum sağıma,
Kin nefret tohumları ekilmesin,
Garip gureba beli bükülmesin.
KEŞKESİZ YAŞAMAK !
Beni kendine çekip çekip durursun.
Bir sandalın limana çekilmesi gibi...
Ve ben hareketsiz,
Cansız gibi terketmişim,
Emeksiz, Zahmetsiz, kolaycılar
Meydan okunurken haytaca,
Özgür olmak adına,
Ne naralar atıldı,
Meydanlar inletildi...
Özgür olamayınca da
Körfez kumsalının kum taneciklerinde seni aradım bu gün.
Kumlarda ayak izlerini,
Ufuklarda gözlerini,
O edebsizce sözlerini...
Denizinde kulaçlarını,
Şaklabanlıklarını...
Korona geldiğin gibi,
Gideceğin yakın elbet.
Olmadan olduğun gibi,
Edemez bilgiyi berbat.
Neyin nesi, kimsin, nesin,
Doğumdan hediye bana,
Sitemim olamaz sana,
Bandım efkâr, derde, gama,
Gün görmedim, gülemedim.
Tohumu hep ektim taşa,
Kozmik Makamının yukarı çıktım.
Bir mekan gör ki şaşakaldım.
Koca bir kitap okunamayan,
Uzun bir kalem silinemeyen,
Dört de amade...
Çaldım araçlarını aldım,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!