Munzur dağlarının öte yüzünde,
Kayadan Su alan sümbülüm kaldı.
Ovacık gölünün sessiz düzünde,
Boynu bükük olan al gülüm kaldı.
Ürettim dertlerin türlü türlüsü,
Bu dünyayı kuran mimar,
Ne hoş sağlam temel atmış,
İnsanlığa ibret için,
Kısım kısım kul yaratmış,
Kimi yaya kimi atlı,
Gönlün peşine düştüğü,
Yeşil gözlü saçları sarı,
Sevgisini üleştiği,
Yeşil gözlü saçları sarı.
Saçlar sarı,yeşil gözler,
Bir dilbere içimi içimden döktüm,
Acep dinlermi ki bilmez dılamın.
Sevgisi içinde eğildim çöktüm,
Acep anlarmı ki olmaz dılamın.
Sevgisine kul olup,boynumu büktüm,
Onbeş ağustos doğum günün,
Doğum günün kutlu Erinç,
Mutlu bahtiyar gün günün,
Doğum günün mutlu Erinç.
Aslın benim,özün benim,
Dertlim benim,
Demedin derdini bir kez,
Dermanı olurdum belki...
İlacın bulmazmıydım acep,
Merhemin sürerdim kesin,
Dertli olmam kör etti seni...
Dost olan dostunu arar uzayda,
Hiçse arar sorar senede ayda,
İyi günde dostum olmuş ne fayda,
Sadık dostum isen dar günümde gel.
./.
Munzur dağlarında mahsurdur sevdam,
Boran merhametsiz yollarsa zalim.
Aşılmazlarına ömrümü verdim,
Soran merhametsiz,kullarsa zalim.
Gençlik kaydı gitti,ömür hay hayda,
Muhabbete katım demi
Cahil, dinsiz zındık dedi
nuh ile yüzdürdüm gemi
Kaptansızdı indik dedi.
Dem alırken buldum Hakkı
Bu yükü kaldıramazsın, ezilir kalırsın,
Gönül gel dellenme, Çıldırma gönül,
Öğüt dinle, sapma düz yol bulursun
Gönül gel dellenme. Çıldırma Gönül.
. /.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!