Yılları alıp bir bir koynuna,
Beni bırakıp nasıl gidersin.
Gözlerime bakıp öyle donukça,
Aşkımı unutup nasıl gidersin..
Durdurak bilmem taşarım artık,
yokluğunu anlayamadım..
aslında;
yok olduğunda anladım..
yokluğunu..
kokunu özlediğimde anladım,
kalkınca yerinden; bir dağ gibi
ve baktığında şahin gibi gözleri.
olmadık yerlerde aslan gibi vuruşur,
kalleş karşısında korkudan tutuşur.
şefkatini almış Peygamber'(s.a.s) den
korkusu olmamış tarihte namertten.
bir anı bu;
içinden ırmaklar geçen.
ve yağmurları hayalkırıklığıyla karışık,
ismi içindeki bütün hüsranlarla barışık..
yanılgı bu,
O neredeyse
ben oradayım.
Gitsem de kalsamda
yanındayım..
Dağlar olsun farketmez Allahım,
Kırıldım
ve yandım aslında.
Biliyorum bu yokluğun öldürür beni.
ama üzüldüğümü
ama yandığımı serdirmeyeceğim sana.
O yollar boyu kırılan gövdeyi
bir yağmur damlacığıyım,
düşerim yanağına.
bir yorgun yolcuyum,
dinlenirim bağrında.
bir yavru kuş gibi
konarım kollarına.
yine veriyor musun dallarında;
o kırmızı meyveni.
bazen acı,
bazen tatlı olurdu hani.
kimse ekmemişti seni
kendiliğinden bitivermiştin.
Anlayıp da anlatamadığın bir şeyler olur,
kağıda dökmek istersin derdini.
ne kadar uğraşsan da olmaz,
Olamaz..
yapamazsın istediğini.
Rüzgarlar eser başucunda,
şimdi sen ile ben
bir gül gibi yırtılan anıların;
o soğuk defterinde..
şimdi ben ile sen;
kararmış bulutların;
yağmur yağdıran;
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!