gözümden düşen o serveti.
akıta akıta tüketemedim.
sana yaktığım bu yüreğimi,
çektire çektire öldüremedim.
ne zaman dönüşün olacak bilmem,
Yağmurların hiç yağmadı mı,
Hüzünlere hiç boğulmadın mı.
Ve sözlerini hiç yolladın mı;
Gözü kara dağların ardına.
Olmayan gözlerle
Baktın mı hiç yalnızlığa,
Bilir misin?
yıldızlar hala parlar,
hala kayar bu şehirde.
Gökyüzü masmavi olur,
bir anda kararır yine.
bu son gelişin olmasın,
yollarına baktırma gözlerimi,
yine gel.
ara sıra da olsa uzatıver saçlarını,
yanıma gelirken omuzlarına dağıtıver,
Merhaba anne!
benim güzel annem.
nasıl da ayırdı hayat yolumuzu,
bırakmadı ne tadımızı ne tuzumuzu...
bir mutlulukdu yaşanması gereken;
oysa şimdi göremeyiz bile sonumuzu..
doldurdum içimi;
gözyaşlarına boğuldum.
sordum geçtiğin yerlerde;
aradım izine sürülmüş her yerde
o paha biçilmez seni..
Bitti artık,
tükendi sevgim.
Ben senin ile,
Koskoca bir gençliği tükettim.
Ve senden geriye kalan
o lime lime anılarla;
özledim,
hani o çıkışında ara sıra;
rüzgar alan pencerene;
ben o gözlerine takılır kalırdım.
liman bilirdim o derin bakışlarını;
tökezlerdim düzgün yollarda;
17 Mart gecesiydi,
Binbaşı Nazmi Bey;
Mayın Kumandanıydı;
Çanakkale’de görevli.
Üç gecedir uykusuzdu,
Birden kapı vuruldu.
Gözyaşlarım düşer kalem izime,
tükenmeye yenilirim.
Gözlerim bir hiç.
Güneş ayna olmayalı günler oluyor,
hasret yarası bu;
uzak gözlerin.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!