Günlerdir dalgın dalgın gezerim
Çekilmez çileler bitmez dertlerim
Hergün bin kez mürde olur bedenim
Umutlarım beni sana getiren
Dağlardan kovulmuş ceylan gibiyim
ayışıklarından erime gözyaşın
sütun damarlarından ağır-ayyaş
zaman denen imkansızın
içine yuvarlanır yavaş yavaş
aşk,kırağı mevsimi kristallerinde
siyaha boyalı zeytin gözlerindir
Karşımda kapkaranlık yollar
Devrin sultanlık kıyısındayım
Ayağıma çengel takan çocuklar
Ay karanlık bastısındayım
Gözüme seneler önce düşen ipilti
Sorarlarsa bir gece
Niye ketten döndüğümü
Yağmurun ıslattığı caddelerde
Bendim mutsuz
Şişli'de bir göz gördüm
Uykumdan önce
Yıldırımların çaldığı bakışların vardı marmara
Yıldızlarca kuşatılmış gece romanını okuyan
Tutuklu yüreklerden indirip sisli kandilleri
Ateşle buluşturan ellerin vardı marmara
Kurşun kurşun parlardı sularında raks
I.
Benim boynuma sarılma
Boynum incedir
Ellerimden tutma
Ellerim gevşektir
Şimdilik burdayız memleket için
Zamanı gelirse çekeriz halayı
Biz çayını içerken mavi demliğin
Abdallar vurur oturak havayı
Sevdamı sakladım ardıç kovuğuna
Alacakaranlığın sardığı bir devirde
Ilgıt ılgıt rüzgarın esmesi vardı
Çığlığını duyardım yaprakların şehirde
Kan rengi toprağa düşmesi vardı
Cılgası kaybolan gecenin sırtından
Son akşam*
Çay içmek, laflaşmak
Olur ya, dağları aşmak
Üzere gelmiştin
Başında bir işçi şapkası
Beyaz martı beni özlemeyeceğini umarak
İlk ışıklarıyla beraber ; telaş dolu
Kuytu ve acı sulardan iz umarak
Dalıp gitti marmaranın gözlerine
Beyaz martı benim bıraktığını sanarak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!