yazacak kadar yaşamış
Bir yara var içimde,
İlk açıldığı gün kadar taze,
Üstüne kaç kasım geçti bilmiyorum
Ama hâlâ kanıyor sensizliğin izi.
Sen gittin ya…
Benim içimde dünyalar yıkıldı,
Anne…
Bir nefesti senin adın.
Gittiğinden beri
hava var,
ama soluk yok.
İnsanlar konuşuyor,
Seninle başlayan her gece,
Uykunun kıyısına bırakılmış bir dua gibi büyüyor içimde.
Gözlerin kapanınca, karanlık bile güzelleşiyor,
Çünkü bilirim…
Bir insanın uyurken taşıdığı masumiyeti
En çok sevdiği fark eder.
bir sokağın köşesinden başlayalım anlatmaya aşkı
bir çay bardağının buğusunda,
gece yarısı açık kalan bir lambada,
bir otobüs durağında birbirine değmeyen iki gölgede…
Aşk neydi
BAHADIR— Yine mi sen?
BERGÜZAR— Balat küçük yer, kaçamıyoruz demek.
BAHADIR— Ya da şehir bizi aynı köşeye bırakmayı seviyor.
BAHADIR— Kahve mi içiyorsun yine?
BERGÜZAR— Evet… alışkanlık.
Baba,
Sen gittin…
Benim omuzlarıma çöktü bütün dünyanın ağırlığı.
Daha çocuk sayılırdım,
Ama bir gecede büyüdü üzerimde zaman
Ne oyun kaldı avuçlarımda,
Belki o da beni seviyordur,
Söyleyemediği kelimeler
Gözlerinde birikip taşmıştır.
Belki her susuşu cesaretsizliktir,
Belki kalbi benim adımı
İçinden fısıldıyordur.
Çok sevmiştim,
İnanmayacaksınız belki ama ,
O yokken bile ,
Yanımda ,hayatımda değilken bile .
Dağlarında rüzgâr eser, ovaları gül kokar,
Bir çocuk koşar yokuş aşağı, kahkahası ufka akar.
Bir annenin duasıdır bu ülkenin göklerini tutan,
Bir babanın nasırlı elleridir ekmeği sofraya koyan.
Bu topraklarda merhamet ırmak gibi akar içten,
Bu şehirde kayboldum be İstanbul…
Sokak sokak gezdim seni,
Her köşende bir anım,
Her adımda bir yara taşıdım.
Kulelerine baktım bir gece,
Galata’nın gölgesine sığındım bir başka gece…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!