Sebep ararsan mahvedersin.
Bu iş, öyle hesap kitap
veya akıl işi değil.
Hem bu işi en iyi deliler biliyor.
Kimse soruyor mu,
neden denizde bu kadar kum?
Ben seni sevmenin acemisi
Sen sevilmenin en mahiri
Ne vakit görsem seni
Alfabesiz
şiirler yazar sana gözlerim
Ben Mecnunların çırağı
Hepimiz bir vakt-i merhuna esiriz.
Aynı toprak üstünde,
tek menzile giden birer yolcuyuz neticede.
Kimimiz erken kimimiz geç.
Gün gelecek bizim de,
ismimizin yanına koyacaklar bir ilgeç
Sen bakma bana
Haydi git!
Bir iki gün geçmez
her şeyi yoluna koyarım
Düzelir elbet,
düzelmek zorundayım
Bir arkadaşım vardı,
kendisi iki yaşındayken
babası vefat etmiş.
Baba, mevzusu her açıldığında
rengi sararır,
birden gözleri yaşarırdı.
Ne zaman bir ay yıldız görsem
Yürürüm göğsümü gere gere
Dökülse de kanımın son damlası yere
Aman vermem,
Sana uzanacak olan namert ellere
Gözüm görmez, aklım ermez olsa
Devalar, içinden derman vermez olsa
Düz yol, kendini dağ eder, sermez olsa
Eğer, canım terk etmemişse şu teni
Gelirim, bekle beni
-Çay ister misiniz, bayım?
-Lütfen, demli ve şekersiz...
Saat tam 19:35
Devriye değişiminde güneş
Martılar sessiz
Hani sen ve ben
iki ruh bir bedende tektik?
Sevdiceğim bak ne hale geldik!
Ben kurşun oldum sen tetik.
Kim derdi,
bu kadar uzak düşecektik.
Güzel anılarının geçtiği yere
bir daha gitme!
Bırak, orada yaşadıkların;
insanlar , ağaçlar, yollar,
dolaştığın sokaklar hep aynı kalsın.
Tekrar gidersen altında göz göze geldiğiniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!