Ne zaman şemsiyemi evde unutsam
Kurşuna dizilmiş bir duvarın dibinde
Yağmur bırakmayan bulutların merhametine sığınırım
ya doğacaktı güneş
ya da batacaktı
kim bilir
belki sönecekti
yağmurdan sonra
şahidim olmadı hiçbir zaman
vurulduğumu görmediler
okuldan çaldığım beyaz tebeşirle boyadım her yerimi
bulut oldum
rüzgarın kuyruğuna tutundum
yağmur oldum
sen şimdi bana küfredeceksin
'bu adam yalan konuşuyor...' diye
ama ben doğruyu söylüyorum
yakılan bir ağacı uçarken gördüm
İnsan bazen kendisini özlüyor
Aynaya bakıp kendi kendine merhaba diyebilmeyi...
İnsan bazen yalnız kalmayı özlüyor
Duvarlara bakıp kendi kendine konuşmayı...
kimsesiz değilim
yalnız kaldım sadece
yalnızlık başka bir şey
sen yanımda olmayınca
gömleği üzerinde kuruyan
ömrüme değer biçilen zaman karıncanın adımları kadar kısa olsa da hayatımı en derin uykumda bile anlamlandırabilen gördüğüm bu tatlı rüyanın sonsuzluğa kadar etkisinde kalacağıma inanıyorum kafesinden az önce kaçan güvercin gibi utanarak geçecek yanımdan yaşadığım an benim onu hiç tanımıyor oluşum onun beni bir kez olsun görmemiş olması birbirimizle merhabalaşmamıza engel olmamıştır hiçbir zaman seviştiğim dakikalar bile olmuştur hiç tanımadığım zamanın köleleriyle ‘yalnızlık yatağın neresinde uyur?’ diye soruyorum bazen kendi kendime bence o mezarından dışarı çıkamayacak kadar utanıyor çürüyen bedeninden ‘aşk insanın neresinde durur?’ diye soruyorum bazen kendi kendime bence o bahar ayında sevişen böceklerin kanatlarında uçuşuyor hangi köşesinde beklesem bilmiyorum çıkmaz sokakların yürürken üstümüze doğru gelen yollar bence bizi istediği yöne doğru götürüyor geçici bir şehvet uğruna eteğini öpmek isterdim sevdiğim kadınların ama inan ki başkalarının buyruğunda yaşayan, evrende kalıcı bir Tanrı olmak istemezdim
yalnızlığıma değerse yanlışlıkla dokunuşun geri gelmez yağmurlar buharlaşıp uçuşunca ben isterim ki hep düşüncelerimin yanında oturasın zihnim bir köşeye odaklanınca canlanır bütün varlıklar yeter ki nefes alsın toprak ben ölmeye razıyım sen yeter ki yalnız kalmayasın yürüyerek gelirim yanına dünyanın öbür ucundan şimdi beklemeye dursun zaman geleceği geçmişimle yargılasın beni yaşadığım an donsun elime yapışmış ukala kürdan gerçekten de varsa eğer bu dünyanın çivisi bir çivi de ben çakarım üzerine olur biter tuz serpsin açılan yarama bulutlar önümde ördekler yürüsün kaypak kaypak ben beklemeye hazırım
Apartman yöneticisi isyan etti
Kimse yatırmıyor kömür paralarını
Kazan dairesi ceyeran etti
Yanmaz gavurun kömürü...
Kaloriferci seni sordu
Sağlık, esenlik ve 2024'ü aratmayan bir yıl dilerim,
Sevgi, saygı, muhabbetle...
Gündemi ve "insanı" meşgul eden tüm kirliliğe, nefret ve ayrıştırma diline rağmen, "ağız tadıyla" iyi bayramlar dilerim...
Saygı, sevgi ve muhabbetle...
Mustafa Bay
Eren hayırlı uğurlu ve bol okurlu olsun kitabınız