Sözlerim sanma hazin;
Mektubum belki uzun…
Zamanı doldu kinin,
Ateşi sevgimizin;
Yakanı oldu buzun…
Zaman, akşama akarken;
Bir öğle üzeri…
Fırça sallarken,
Titriyordu;
Meşin gibiydi elleri…
Kimine verilmiş,
Korkunç bir ceza,
Sapıtmak...!
Örnek var onlardan,
Anlayana...
Isındım yavaş-yavaş güzelliğine,
Alışkanlığım döndü; ve bir sevdaya,
Adım-adım yaklaştı, gönül bu ya...!
Hayran oluyorum her söylediğine...
Sanki konuşurken dilin, konuşan bendim;
Gel, sensin gönlümün yari, yeter yalvardığım,
Gururuma bir hançerden beter yalvardığım;
Bilsem, ne lazım seni ram etmeye kendime;
Razıyım; fakat olmasın tek, heder yalvardığım....
Arkada kalmasın göz,
Çokça söylenmesin söz,
Yansa da yürek köz-köz;
Yaşlı göz istemem ben...
Gururla bana bakın,
Sınav;
Mart kedisi sesi tam;
Onunla dilimi sınırlayamam…
Olanak;
Seni icad edeni, elime geçirmeyi;
Korkmuyorum unutulmaktan,
Bir iz bırakmadan,
Ardımda;
Silinip gitmekten…
Beni hatırlatacak,
Karanlıkta göz kırpma,
Açık olsun işaret...
Havada tek elin çırpma,
İki elinle ses et...
Açıkla değdiğini,
Mahkum ise bir insan,
Ayırırlar toplumdan...
Olur meskeni zindan...
En fazla idam cezan...
Ama aşık öyle mi?
Tebrikler..tamm puanımla kutluyorum saygılar sunuyorum
Tebrikler..tamm puanımla kutluyorum saygılar sunuyorum
farklı bir çalışmaydı usta..ilgiyle ve beğeniyle okudum..emeğinize sağlık....