Her taraf karanlık kıpkızıl tan
Cesaretim yoktur diyemem uyan
Güneş gibi aydınlatsa da sevdan
O yollarda sensiz gidemem gülüm
Gözlerime çöker sabah uykusu
Toplanırlar başsağlığı için eve de
Masa üstünde resmim bir çerçevede
Para etmez o gün han da deve de
Adımız dünyada silinir bir gün
Yas tutarlar belki üç beş gün için
Sanma kaderim böyle alnıma Tanrı yazdı
Bilesin ki kalbimde yara senin yüzünden
Bir katre leke yoktu süt gibi bembeyazdı
Ak olan kaderimde kara senin yüzünden
Üstünde küle bakıp sanma artık har değil
Bir şeyler saklıyor sanki uzaklar
Bülbül mü ağlıyor gül mü ağlıyor
Bir yanık türkü bir yanık ses var
Dağlar mı ağlıyor yol mu ağlıyor
İçimdeki bir ses: Şu dağları aş
Bu gün yine efkarlıyım
Ağlıyorum akşam akşam
Her şey için kararlıyım
Ağlıyorum akşam akşam
Dumanlıdır gene başım
Bir asır beklerdim dönsen, o günü
Beklerdim, bekledi durdu desinler
Hazırlardım sana bir köy düğünü
O gün için hayal kurdu desinler
Saçlarım bembeyaz, ağardı tel tel
Sevmek ne ki: Ondan daha derini
Hasretini yol eylerim kendime
Terk edilmiş görsem başka birini
Dertlerini mal eylerim kendime
Gül olmazsa bülbül kahrı zor olur
Bak bir gece daha söndü umutlar
Ay kararmış şafak söküyor sanki
Toplanıp bir araya gelmiş bulutlar
Halime gözyaşı döküyor sanki
Ezanlar okunmuş sabah saat beş
Yanan ateşlerin külü olmazsa…
Hasretten geriye iz mi kalırdı
Benim gibi seven deli olmazsa…
İçinde bu kadar giz mi kalırdı
Seni… Eller ile bir tutabilsem…
Kaç defa kalemi elime aldım
Bilesin ki yazamadım bir daha
Belki… Belki… Diye çaresiz kaldım
Belkileri çözemedim bir daha
Hep kendi kendime maziyi sordum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!