Çok iddialıyım bu kez seni anlatacağım
Zorluğun farkındayım bilmem nasıl başlasam
Kısası olmaz uzun cümleler kuracağım
Nasılsa içim dolu hiç yarı yolda kalmam
Önce gözlerin gelir çok uzak diyarlardan
Puslu bir tren kalkar gibi buzlu perondan
Boşanır mı yağmur sağanak
Kızılca kıyamet kopmadan
Yalnızlık çökünce apansız içine
Kör noktasındasın yaşam çizgisinin
Gerçek değilse gerçek dışı
Bu sarı kesin değil
Ağırlamadık daha yağmuru
Salkım saçak dökülmüş otlar
Beli bükülmüş yalvaran dallar
Hani nerde sus pus olmuş kuşlar
Yine daldım uzaklara
O rıhtımın kenarında
Yaz gecesinin
Sabahı kovaladığı yerde
Seni aradım
Seni çektim içime
Sevdiğim yer sahil benim
Dolaşırım sıkıldıkça
Oturup bir kanepede
Gemileri seyrederim
Demir almış birer birer
Yağmur yağarken bekliyorum seni
Şişekler ateş çaksın parıldasın
Mevsimler yansın seni hatırlasın
Sonbaharda nemli gözlerini
Katran karası o gecelerimin
Perşembe pazarının gelişinden anlarım
Zamanın ne denli hızlı akıp gittiğini
Takvime bakmam hiç, ne de günleri sorarım
İçimde bir telaş bekler gibi birisini
Herkesin gönlünde oynanır hayat oyunu
Unuttum derken birden geliverdin aklıma
Seslenişini duydum konuverdin ruhuma
Zaman tünelimizden açılırken geçmişe
Mutlu günlerimize usulca dönüverdin
Neyleyim yar sen beni benim gibi sevmedin
Bana üzülmek kaldı olan olmuş bitmişe
Kurtulmayı bekledi kelepçelerinden
Ben öznesiz anaforlara sürüklendi
Sarsıldı iç depremlerinden
Enkaz altındaymış gibi inildedi
Bildik sözcükler tekrar edince
Kendinden bi örnek sun bana
Hayattan ne beklersin ki sen
Çapraz kafiyeler kur bana
Ölümden kaçış yok bir bilsen
Öndört hece mi desem,yoksa;
ŞİİRLERİNİZİ TAKİP EDİYORUM.BENİ EN ÇOK ETKİLEYEN YANI YAŞANMIŞLIK DUYGUSUNU HİSSETTİRMENİZ.TEBRİKLER.SAYGILARIMLA